Yedi Güzel Adam olarak kamuoyunda ismini duyuran "Maveracılar", Türk edebiyatına iz bırakmış unutulmaz edebiyat akımlarından biridir. Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Mehmet Akif İnan, Ali Kutlay, Rasim Özdenören ve Alaattin Özdenören'den oluşan Mavera akımı, TRT1 ekranlarında yayınlanan "Yedi Güzel Adam" isimli dizininde konusu olmuştur.
Yedi Güzel Adam, yakıştırması Maveracılara, grubun bir üyesi ve en tanınmış şairi olan Cahit Zarifoğlu'nun aynı adlı eserinden yola çıkarak verilmiştir.
*Yedi Güzel Adam dizisinin 1.Bölüm YouTube Afişi
Sözün Öyküsü
Cahit Zarifoğlu, Türk edebiyatında genç yaşta yaşamını yitirmiş şairlerimizdendir. Gençlik yıllarından itibaren çeşitli hastalıklarla mücadele eden Zarifoğlu, 1986 yılının sonbaharında Pankreas kanserine yakalanmış ve bu çetin hastalıkla mücadele etmiştir. Cahit Zarifoğlu'nun hastalığı boyunca, lise yıllarından itibaren birlikte olduğu dostları yanında olmuş ve iyileşmesi için çaba sarf etmişlerdir.
Arkadaşları tarafından "Aristo" lakabıyla seslenilen Cahit Zarifoğlu, mistik derinlikli anlatımlarıyla dikkat çeken bir isimdi. Sözlerinde daima kapalılığı tercih eden bir tarzı vardı. Bazı yazdıklarını en yakınları dışında kimse anlayamazdı.
Hastalığının arttığı günlerde Zarifoğlu'nun sözlerinin kapalılığı da arttı. Artık iyiden iyiye umuda tutunan şair, yaşadığı tüm olumsuzlukları kendine has tarzını ileriye götürerek anlatmayı sürdürdü.
"Kırlarda çiçekler artık bensiz açacak" sözünü de hastalığının doruk noktasında kurdu. Tedavi için gittiği hastaneden, şair arkadaşı Erdem Bayazıt'ın yardımıyla ayrılabilen Zarifoğlu, Bayazıt'ın ellerini tutarak "Erdem, kırlarda çiçekler artık bensiz açacak" dedi. Bu sözü duyduğunda Erdem Bayazıt'ın gözlerinin dolduğu daha sonra Maveracılarla dostluk kuran kişiler tarafından anlatıldı.
Cahit Zarifoğlu'nun bu sözü Türk edebiyatının unutulmaz cümleleri arasına girdi.
*Cahit Zarifoğlu ve Erdem Bayazıt
Sözün Etkisi
İnsanların hayatındaki ayrılıklar zorlaştıkça özlü söz arayışı arttı. Sosyal medyanın ve edebiyat platformlarının dijitalleşmesi ile artması da şairlerin sözlerinin yayılması için önemli bir araç oldu. Zarifoğlu'nun bu sözü ayrılıklarda, sevilen insanların kaybını hatırlarken paylaşılan bir söz haline geldi. Ağır hastalığa yakalanmış insanların bir kısmı tedavi fotoğraflarını paylaşırken bu sözü kullandı.
Zarifoğlu'nun sözüne tanık olan insanların aklına ölüm, hakikat arayışı, hayatın manasızlığı gibi kavramlar gelmeye başladı. Şair, hastalığı vesilesiyle dünyanın geçici oluşuna vurgu yaptı. Şiirinde inançlarını yansıtmayı hiçbir koşulda ihmal etmeyen Cahit Zarifoğlu, 7 haziran 1987 günü aramızdan ayrıldı.
*Cahit Zarifoğlu'nun cenazesinden bir kare