Eğitim Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk, 1881 Selanik doğumludur. İlkokulu Selanik’te Şemsi Efendi ilkokulunda tamamlamıştır. 1893’te Selanik Askeri Rüştiyesi (askeri ortaokul), 1895’te Manastır Askeri İdadisi (lise) tamamlamıştır. 13 Mart 1899’da Harp Okulu’na 1283 apolet numarasıyla girmiştir. 1902 yılında Harp Okulunu, 1905’te Harp Akademisi’ni bitirmiştir. Fransızca ve Almanca bilmektedir.

Askeri Kariyeri

1902’de teğmen, 1903’te üst teğmen, 1905’te yüzbaşı (kurmay), 1907’de kıdemli yüzbaşı, 1911’de binbaşı, 1914’te yarbay, 1915’te albay, 1916’da mirliva (tümgeneral) olmuştur. Millî Mücadeleye liderlik etmek için çıktığı yolda 1919’da askerlik görevinden ayrılmıştır. 5 Ağustos 1921’de Türk ordusunun Başkomutanı olmuştur. Sakarya Meydan Muharebesinden sonra 1921’de kendisine Mareşal rütbesi almıştır.

Sivil kariyeri

23 Temmuz 1919'da Erzurum Kongresi ve Doğu İlleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyeti Temsiliye Başkanı; 4 Eylül 1919'da Sivas Kongresi ve Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliye Başkanı; Mart 1920'de Ankara Milletvekili; 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi Başkanı olmuştur. 29 Ekim 1923-10 Kasım 1938 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanlığını yapmıştır.

Siyasi ve Askeri Alandaki Çalışmaları ve Başarıları

1906-1918 Yılları

1906 Ekimi'nde, Şam'daki bazı arkadaşlarıyla "Vatan ve Hürriyet" adlı bir cemiyet kurdu. Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) Mustafa Kemal, İtalyanların Trablusgarp'e çıkmaları üzerine Bingazi ve Deme bölgelerinde başarılı muharebeler verdi. Balkan Harbi'nden sonra Sofya Ataşemiliterliği'ne atanan Mustafa Kemal, yaptığı çalışmalarla Bulgaristan'ın İttifakı Müselles (Üçlü Bağlaşma) safında harbe girmesinde etkili oldu. Mustafa Kemal, Sofya Ataşemiliterliği'nden alınarak faal bir görev verilmesinde ısrar etti ve sonunda Gelibolu bölgesinde bulunan 3 ncü Kolordu emrinde kurulmakta olan 19 ncu Tümen Komutanlığı'na atandı. 1915 Martı'nın sonlarına doğru 5 nci Ordu'nun kurulması üzerine 19 ncu Tümen, bu ordunun ihtiyatı oldu. Mustafa Kemal'in askeri alandaki üstün yeteneğini gören 5nci Ordu Komutanı, O'nu 8 Ağustos 1915 tarihinde Anafartalar Grubu Komutanlığı'na getirdi. Mustafa Kemal Paşa, 2 nci Ordu Komutanlığı'ndan sonra Yıldırım Ordular Grubu emrindeki 7 nci Ordu Komutanlığı'na getirildi. 7 Kasım 1918'de Yıldırım Ordular Grubu lağvedildi, kendisi de İstanbul'a çağrıldı.

Content 2871 D7A8B092 5Fe7 4A0E 8C58 35Dbddb2Cb31 960X720

1919-1938 Yılları

Mustafa Kemal, karargâhı Erzurum'da bulunan 9 ncu Ordu Kıtaatı Müfettişliği'ne atanarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmıştır. 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'e çıkmasıyla Türk İstiklal Harbi başlamış bulunuyordu. Mustafa Kemal, ilk günlerden itibaren ulusal bilincinin uyanmasına, bu çabaların millilik ve genellik vasfında bulunmasına önem vererek halkoyuna başvurmuş; komutanlarla sağladığı işbirliğine paralel, ulusal kurtuluş teşkilatı ve güçlerle temasa geçerek onlardan ülke için geniş ölçüde yararlanmasını bilmiştir. 21/22 Haziran 1919 tarihli Amasya Tamimi (Genelgesi), Büyük Önder'in çaba ve atılımlarının ilk güçlü adımı oldu. Erzurum'da iken 8 Temmuz 1919'da askerlikten ayrıldı.

Bir millet ferdi sıfatıyla halkın içine katılan Mustafa Kemal, mücadeleyi millileştirme azminin belirtilerinden olarak, 23 Temmuz 1919'da Erzurum Kongresi'ni, 4 Eylül'de Sivas Kongresi'ni toplamayı başarmakla düşünce ve ülkülerini gerçekleştirme yoluna girdi. "Vilâyât-î Şarkiye Müdafaai Hukuk Cemiyeti Heyeti Temsiliyesi", Erzurum Kongresi'ni açtı. Mustafa Kemal Paşa, Kongre Başkanlığına seçildi. Misakı Milli dahil olmak üzere, çok önemli kararlar alınan Sivas Kongresi'nin sonunda, 11 Eylül 1919 günü Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti kuruldu ve Heyeti Temsiliyesi seçildi. Mustafa Kemal, bu Heyeti Temsiliye'nin de başkanı oldu. Nihayet 0, Heyeti Temsiliye merkezini 27 Aralık 1919'da Ankara'ya nakletti. 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılan Büyük Millet Meclisi ile yeni Türk Devleti'nin temeli atılmış oldu. İstanbul'da açılan son Osmanlı Meclisi, Mustafa Kemal'in gayretleriyle Misaki Milli'yi kabul etti; İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı, 16 Mart 1920'de İstanbul'u işgal etti ve Meclisi bastı. Padişah da İngilizlerin etkisiyle Meclisi dağıttı. Gerek dağıtılan Meclisten Ankara'ya gelebilen milletvekilleri ve gerekse bölge bölge kurulan savunma örgütleri ve ileri atılan yurtseverler, Mustafa Kemal'in açtığı bayrak altında toplanmaya başlamışlardı. Doğu Cephesi'nde, Gümrü'nün ele geçirilmesi ve 2 Aralık 1920’de Gümrü Antlaşması'nın kabulü, önemli siyasi ve askeri kazançlar sağladı. Gün geçtikçe kuvvetlenen Türk ordusunun çekilmesine meydan vermeden imha etmeye karar veren Yunan Başkomutanlığı, 10 Temmuz 1921'de başlayan ve 24 Temmuz'a kadar süren Kütahya-Eskişehir Muharebesi'nde kuşatıcı taarruza geçmiş ve Afyon ile Kütahya'yı ele geçirmişti. Bugüne kadar yapılan muharebelerde, teşkilâtını tamamlayabilmesi için zaman kazanmak amacıyla stratejik savunma yapan Türk ordusunun, bu kerre de kesin sonuçlu muharebeyi kabul etmeyerek çekilmesi gerekiyordu. Eskişehir gibi önemli bir merkezin ve geniş bir arazinin elden çıkması gerek kamuoyunda ve gerekse TBMM’de olumsuz tepkilere yol açacaktı.

Bütün şimşekleri üzerine çekmeyi göze alan Mustafa Kemal, askerliğin gereğini uygulamış; ordunun Sakarya Nehri gerisine çekilmesini istemişti. Mustafa Kemal'in 5 Ağustos 1921'de Başkomutanlığa seçilmesiyle hızlanan ve güçlenen Sakarya savunması, geceli gündüzlü 22 gün sürdükten sonra. Türkün zaferiyle sonuçlanacak; 26 Ağustos'ta başlayan Büyük Taarruz, geçen acı ve kötü günleri silip parlak ufuklar açmış; 30 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal'in bizzat idare ettiği Başkomutan Muharebesi ile Türk ve dünya tarihine yeni bir ders ve örnek verilmişti. Bu askeri sonuç, 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile tescil edilecek; bundan sonra Türk İstiklâl Harbi'ne karşı koyan Saltanat makamı, 1 Kasım 1922'de kaldırılacak; Türk ulusu 24 Temmuz 1923'te gerçekleşen Lozan Antlaşması ile Mustafa Kemal'in idealindeki şerefli yerini alacaktır. Ardından 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edilecek ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu gerçekleşmişti. Mustafa Kemal, 1923 yılından 1938 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde sayısız inkılaplara imza atmıştır. 24 Kasım 1934 yılında çıkarılan soyadı kanunu ile kendisine “Atatürk” soyadı verilmiştir.

Atatürk, 10 Kasım 1938 günü saat 09.05'te hayata gözlerini yummuştur.

Eserleri

Takımın Muharebe Talimi (1908, Almanca'dan çeviri), Bölüğün Muharebe Talimi (1910, Almanca'dan çeviri), Cumalı Ordugâhı (1909), Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1913), Nutuk (15-20 Ekim 1927'de Büyük Millet Meclisi'nde yazılı metin üzerinden okunmuş, sonraları "Söylev" adı ile de yayınlanmıştır)