Türkiye’de Ramazan ve Kurban Bayramı’ndan sonra üçüncü bir dini bayramın resmî tatil olarak kabul edilmesi için önemli bir adım atıldı. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Aşure Günü’nün dini bayram ilan edilmesi amacıyla TBMM’ye kanun teklifi sundu. Alevi inancında derin bir manevi anlam taşıyan bu özel gün, kabul edilmesi halinde Türkiye’nin dini bayramlar listesine eklenecek ve resmî tatil olacak. İşte Sarıbal’ın kanun teklifinin detayları ve Aşure Günü’nün önemi!
Aşure Günü: Alevi İnancında Özel Bir Yer
Aşure Günü, Hicri takvime göre Muharrem Ayı’nın 13. günü kutlanıyor ve Alevi toplumu için büyük bir manevi değere sahip. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, kanun teklifinde, Aşure Günü’nün Alevi inancındaki merkezi rolünü vurguladı. Teklifin gerekçesinde, 10 Muharrem 61 (Miladi 10 Ekim 680) tarihinde Kerbela’da Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin şehit edilmesi, Alevi inancının temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor.
Kerbela Olayı ve Aşure Günü’nün Anlamı
Kerbela’da Hz. Hüseyin’in Yezid’in ordusu tarafından susuz bırakılarak şehit edilmesi, Aleviler için derin bir matem ve dayanışma sembolü. Sarıbal, teklifinde, Alevilerin Muharrem Ayı’nın 1’inden 12’sine kadar oruç tutarak bu olayı andığını, 13. günde ise aşure pişirip dağıtarak, kurban keserek ve aile büyüklerini ziyaret ederek bu matemi sonlandırdığını belirtti. Aşure Günü, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve paylaşımın da simgesi.
Kanun Teklifi: Aşure Günü Dini Bayram Olsun
Orhan Sarıbal, TBMM’ye sunduğu kanun teklifinde, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’da değişiklik yapılmasını önerdi. Teklif, Aşure Günü’nün dini bayram olarak kabul edilmesini ve resmî tatil ilan edilmesini öngörüyor. Sarıbal, bu düzenlemenin Alevilerin inanç özgürlüğünü yaşamasını sağlayacağını ve Anayasa’nın eşitlik ilkesine uygun bir adım olacağını savundu.
Teklifin Gerekçesi: İnanç Özgürlüğü ve Toplumsal Barış
Sarıbal, teklifin gerekçesinde, Alevi vatandaşların Muharrem Ayı’nda inançlarını özgürce yaşayabilmeleri için yasal bir çerçevenin eksikliğine dikkat çekti. “Alevi inancının önemli bir günü olan Muharrem Ayı’nın 13’üncü gününde Alevilerin de inanç özgürlüklerini yaşaması, Anayasa’nın inanç özgürlüğü ve eşitlik ilkesinin bir gereğidir,” diyen Sarıbal, bu düzenlemenin toplumsal barışı güçlendireceğini vurguladı. Ayrıca, devletin tüm yurttaşlara eşit mesafede durduğuna dair güveni artıracağını ifade etti.
Aşure Günü’nün Dini Bayram Olmasının Etkileri
Eğer kanun teklifi yasalaşırsa, Türkiye’de Ramazan ve Kurban Bayramı’ndan sonra Aşure Günü, üçüncü resmi dini bayram olarak takvime eklenecek. Bu, Alevi toplumu için inançlarını kamusal alanda özgürce yaşama imkânı sunarken, Türkiye’nin çok kültürlü yapısına da önemli bir katkı sağlayacak. Sarıbal, bu adımın inançlar arası saygıyı artıracağını ve farklı inanç gruplarının bir arada yaşama kültürünü destekleyeceğini belirtti.
Toplumsal Dayanışma ve Aşure Geleneği
Aşure Günü, Aleviler için sadece dini bir ritüel değil, aynı zamanda paylaşım ve dayanışmanın günü. Aşure pişirilip komşularla paylaşılır, kurbanlar kesilir ve aile büyükleri ziyaret edilir. Bu gelenek, Alevi toplumunun yanı sıra diğer inanç grupları arasında da birleştirici bir rol oynuyor. Sarıbal, Aşure Günü’nün resmî tatil olmasıyla bu geleneğin daha geniş kitlelerce tanınacağını ve kutlanacağını düşünüyor.
Anayasal Dayanak ve Uluslararası Örnekler
Sarıbal, teklifinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. (eşitlik) ve 24. (din ve vicdan hürriyeti) maddelerine atıfta bulundu. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesini hatırlatarak, inanç özgürlüğünün uluslararası bir hak olduğunu belirtti. Diğer ülkelerde farklı inanç gruplarının kutsal günlerinin resmî tatil olarak tanındığını örnek gösteren Sarıbal, bu tür düzenlemelerin toplumsal barışı güçlendirdiğini savundu.