Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de, Haydar Aliyev Askerî Enstitüsü’nde gerçekleşen toplantı, yalnızca bir anma etkinliği değil; iki ülkenin askeri gelecek vizyonunu ortaklaştıran bir stratejik buluşmaydı.

Haydar Aliyev’in anıtı ve şehitlik kompleksi ziyaret edilerek saygı duruşunda bulunulurken, hem Azerbaycan hem de Türkiye milli marşları eşliğinde açılan etkinlik, sembollerle yüklü güçlü bir mesaj verdi: “Kardeşlik artık teoriden pratiğe geçti.”

Eğitimde entegrasyon: Ortak subay aklı, ortak savunma hattı

Toplantıya, Türkiye ve Azerbaycan Milli Savunma Üniversitelerinin rektörleri, kurmay kadroları ve eğitim kurumu yöneticileri katıldı. Konuşmasında Azerbaycan Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Tümgeneral Gündüz Abdullayev, “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin eğitim modeli artık doğrudan Azerbaycan Ordusu'na entegre ediliyor. Bu yalnızca eğitim değil, stratejik uyumdur,” ifadeleriyle dikkat çekti.

Afyoncu: “Birleşik savunma aklı tesis ediyoruz”

Türkiye Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ise daha da ileri giderek, bu diyaloğu “iki milletin birleşik askeri akıl oluşturma süreci” olarak tanımladı.

Bu toplantı, basit bir eğitim iş birliğinden öte; Türk savunma doktrininin Kafkasya’daki yumuşak güç kapasitesiyle entegrasyonunun güçlü bir adımıdır. Türkiye’nin NATO tecrübesiyle şekillenen askeri eğitim modeli, Azerbaycan üzerinden Orta Asya’ya uzanan bir caydırıcılık zinciri kuruyor. Subaylar arasında ortak düşünce yapısı ve operasyonel uyum sağlanması, ortak tatbikatları ve sahadaki müşterek harekât yeteneğini artırıyor. Türkiye, askeri eğitim yoluyla Kafkasya’da yalnızca savunma değil, ideolojik ve stratejik liderlik inşa ediyor.

Kıbrıs Türk halkının devlet aklı artık bu çatıda: Meclis yeni binasında göreve başladı
Kıbrıs Türk halkının devlet aklı artık bu çatıda: Meclis yeni binasında göreve başladı
İçeriği Görüntüle

Ortak gelecek: “İki devlet, tek askeri dil”

Toplantının sonunda, askeri eğitim süreçlerinin uyumlaştırılması ve müfredat eşgüdümü üzerine teknik çalışma grupları oluşturuldu. Böylece, ilerleyen süreçte hem barış zamanı hem de kriz anında iki ordunun aynı eğitim disipliniyle hareket edebilmesinin önü açılmış oldu.

Bu adım, “iki ordu, tek refleks” hedefinin eğitimsel altyapısını tamamlamaya yönelik tarihi bir eşiktir.