Ağustos 2008’de, Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde bir yakınına refakat eden Gülsüm Kabadayı, yoğun bakımda kimsesiz bir gençle karşılaştı. Trafik kazası geçiren bu genç, Gülsüm’ün hayatını değiştirdi.

Kimliği belirsiz, sadece 40 kilogram olan genç, Rusça kelimelere tepki veriyordu. Gülsüm, ona “Umut” adını verdi ve kendi evladı gibi bakmaya başladı.

Umut’un durumu stabil hale geldiğinde, Gülsüm onun yasal koruyucu ailesi oldu. Kimsesiz genç, artık sevgi dolu bir anneye sahipti.

Umut yatalak ve konuşamıyordu. Gülsüm, ona bebek gibi bakarak her ihtiyacını sevgiyle karşıladı, yemek yedirdi, temizliğini yaptı ve umut aşıladı.

Gülsüm’ün fedakarlığı haberlere taşındı ve milyonların kalbini kazandı. Rusya’da “kutsal kadın” ilan edilen Gülsüm, “Yılın Annesi” ödüllerine layık görüldü.

Antalya ve Samsun’daki rehabilitasyon merkezlerinde tedavi gören Umut, zamanla oturmayı ve başını dik tutmayı başardı. “Anne” diyerek Gülsüm’e sevgisini gösterdi.

Umut’un sıcaktan rahatsız olması üzerine Gülsüm, Korkuteli’ye taşındı. Burada engelli bireylerin ihtiyaçlarını fark ederek bir yardımlaşma derneği kurdu.

2016’da, Rusya’dan İrade Mustafaoğul adlı bir kadın, Umut’un kaybolan oğlu Kenan olabileceğini iddia etti. Ancak DNA testi yapılamadan Umut hayatını kaybetti.

Umut, çoklu organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Gülsüm, onun son tişörtünü koklayarak, “Cennette buluşacağız, beni bekle oğlum,” diyerek gözyaşı döktü.


Gülsüm Kabadayı, Umut’un hikayesini filme taşıyan bir ilham kaynağı oldu. Fedakarlığı, sevgi ve şefkatin dünyayı değiştirebileceğini herkese gösterdi.