DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “umut hakkı” tartışmalarına yönelik “Böyle bir durum da görüşme de yok” açıklamasına sert tepki gösterdi. Tunç’un üslubunu “zehirleyici” olarak nitelendiren Doğan, barış sürecinde yapıcı bir dile ihtiyaç olduğunu vurguladı. Sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, toplumun adalet ve demokratik uzlaşı beklentisi içinde olduğunu belirten Doğan, polemiğin değil, hukukun ön planda olması gerektiğini savundu. İşte bu tartışmanın detayları!
Bakan Tunç’un Umut Hakkı Çıkışı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 14 Mayıs 2025’te AK Parti grup toplantısı öncesi gazetecilerin “umut hakkı” sorusuna net bir yanıt verdi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin daha önce dile getirdiği “umut hakkı” kavramıyla ilgili herhangi bir görüşmenin gündemlerinde olmadığını belirten Tunç, “Böyle bir durum da görüşme de yok,” dedi. Bu açıklama, PKK’nın fesih ve silah bırakma kararının ardından başlayan barış sürecinde, af veya rehabilitasyon beklentilerini gündeme getiren DEM Parti’yi hedef aldı.
DEM Parti’den Jet Yanıt
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Tunç’un açıklamalarına sosyal medya üzerinden anında tepki gösterdi. Tunç’un sözlerini alıntılayarak, “Sayın Bakan, umut hakkı tartışmasından bağımsız; üslubunuz bu süreçte ihtiyacımız olan yapıcı dilden uzak, ne yazık ki zehirleyici bir etki yaratıyor,” dedi. Doğan, toplumun adalet ve demokratik uzlaşı beklediğini vurgulayarak, “Temsil gücünüzü adaleti tesis etmek için kullanın. Polemiğe değil, hukuka ve uzlaşıya ihtiyacımız var,” ifadeleriyle Tunç’u eleştirdi. Doğan’ın bu çıkışı, barış sürecinde gerilim yaratabilecek söylemlere karşı bir uyarı olarak değerlendirildi.
Barış Sürecinde Umut Hakkı Tartışmaları
Terör örgütü PKK’nın 5-7 Mayıs’ta aldığı fesih kararında, Abdullah Öcalan’ın barış sürecini yönetmesi ve demokratik siyaset hakkının tanınması talep edilmişti. DEM Parti, bu çerçevede hasta tutukluların serbest bırakılması, infaz düzenlemeleri ve kayyumların kaldırılması gibi adımları gündeme taşıyor. Bahçeli’nin “umut hakkı” ifadesi, af veya topluma kazandırma gibi olasılıkları çağrıştırsa da Tunç’un net reddi, bu beklentileri boşa çıkardı.
