İstanbul'da düzenlenecek olan Rusya-Ukrayna ateşkes görüşmeleri öncesi dünyanın gözü yeniden Antalya'da. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın liderliğinde gerçekleşecek toplantı, 24-25 Haziran’da Lahey’de düzenlenecek NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne hazırlık niteliği taşıyor. NATO Genel Sekreteri, dışişleri bakanları ve üst düzey yetkililerin katılacağı zirvenin ana gündem maddeleri arasında NATO’nun savunma harcamaları, Avrupa’nın güvenliği, İttifak’ın geleceği ve Rusya-Ukrayna savaşı yer alıyor.

BM: Türkiye'nin rolünü takdir ediyoruz
BM: Türkiye'nin rolünü takdir ediyoruz
İçeriği Görüntüle

Dışişleri kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Bakan Fidan, toplantı kapsamında yapacağı ikili görüşmelerde Türkiye’nin NATO’ya olan bağlılığını ve Avrupa-Atlantik güvenliğine katkılarını vurgulayacak. Türkiye, halihazırda NATO’nun “GSYH’nin yüzde 2’si savunma harcaması” hedefini aşan ülkeler arasında yer alıyor. Fidan’ın, Türkiye’nin modern askeri kapasitesi, güçlü ordusu ve gelişmiş savunma sanayisiyle daha fazla sorumluluk almaya hazır olduğunu ifade etmesi bekleniyor.

Ayrıca, Fidan’ın “360 derece güvenlik” yaklaşımıyla, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi, Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması gerektiğini dile getireceği öngörülüyor. Terörle mücadelede ittifak üyeleri arasında daha güçlü bir dayanışma çağrısı da yapacak olan Fidan, Türkiye’nin bu alandaki kararlı duruşunu bir kez daha ortaya koyacak.

Türkiye-NATO İlişkileri

Türkiye-NATO ilişkileri, Türkiye’nin 18 Şubat 1952’de Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) resmen üye olmasıyla başladı. Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği’ne karşı stratejik bir konuma sahip olan Türkiye, NATO’nun güney kanadında kilit bir rol oynadı. 1950’lerde Kore Savaşı’na asker göndererek ittifaka bağlılığını gösteren Türkiye, 1960’lar ve 1970’lerde NATO’nun savunma stratejilerinde önemli bir yer edindi. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı, bazı müttefiklerle gerilim yaratsa da, Türkiye’nin NATO üyeliği sağlam kaldı. 1990’larda Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle NATO’nun görev alanı genişledi; Türkiye, Balkanlar’daki barışı koruma misyonlarına ve Afganistan’daki ISAF operasyonlarına aktif destek verdi. 2000’lerde, özellikle 11 Eylül sonrası dönemde, Türkiye terörizmle mücadelede NATO’nun ön saflarında yer aldı. Suriye krizi, Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu’daki gelişmelerle Türkiye, NATO’nun doğu sınırında stratejik önemini korudu. NATO'nun en güçlü ikinci ordusuna sahip Türkiye, savunma sanayiindeki atılımları ve modern ordusuyla ittifakın güvenilir bir ortağı olmaya devam ediyor.