Tom Barrack kimdir? ABD’nin en tanınmış iş insanlarından ve yatırımcılarından biri olan Tom Barrack, aynı zamanda Donald Trump’a yakınlığıyla da bilinir. 28 Nisan 1947’de California’da doğan Barrack, özel sermaye fonu yöneticisi olarak iş dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Barrack, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi olarak atanmasının ardından dikkatleri üzerine çekti. Bu yazıda, Tom Barrack kimdir sorusunu detaylıca yanıtlayarak hayat hikayesini, kariyerini ve siyasi etkisini ele alacağız.
Tom Barrack’ın Hayatı ve Kariyerindeki Dönüm Noktaları
Lübnan asıllı olan Tom Barrack, büyükanne ve büyükbabası 1990 yılında Lübnan’ın Zahle kentinden göç eden Lübnanlı Hristiyanlardı. 1969 yılında Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, 1972’de San Diego Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde hukuk doktorasını tamamladı. Kariyerine, eski ABD Başkanı Richard Nixon’ın kişisel avukatı Herbert W. Kalmbach’ın hukuk firmasında başlayan Barrack, 1972’de Suudi Arabistan’a gönderildi. Kısa süre içinde büyük bir ün kazanan Barrack, Kraliyet Ailesi üyeleriyle squash oynamaya kadar ilerleyen bir ilişki kurdu. Bu yakınlık, Haiti’deki bir petrol rafinerisi projesi için de önemli bir fırsat yarattı.
1982 yılında, eski ABD Başkanı Ronald Reagan yönetiminde, James G. Watt’ın başında olduğu İçişleri Bakanlığı’nda müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. Ardından emlak sektörüne adım atan Barrack, hızla ABD’nin en zengin isimleri arasına girdi. Ancak 2014 yılı itibariyle milyarderler listesinden düşerek finansal yükselişi durağanlaşmış oldu.
Trump ile Yakınlığı Nereden Geliyor?
Tom Barrack ve Donald Trump arasındaki yakın ilişki, 1980'lerin ortasında Barrack’ın Teksaslı milyarder Robert Bass için çalıştığı döneme kadar uzanıyor. 1988’de, Barrack, ünlü Plaza Hotel’in Trump’a satışından sorumlu oldu. Bu satış, ikili arasında bir işbirliğinin başlangıcını işaret ediyordu.
2016’daki başkanlık seçimlerinde Barrack, Trump’ı destekledi ve kampanya sürecinde önemli bir rol oynadı. Barrack, Trump’ın kampanya yöneticisi olarak Paul Manafort’u işe almasını önerdi. Barrack ile Manafort, 1970’li yıllarda her ikisi de Suudi Arabistan’da çalışırken tanışmıştı.
26 Nisan 2016 tarihinde, Barrack, iş ortaklarından biri olan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Büyükelçisi Yousef Al Otaiba ile Trump’ın BAE’deki yatırımlarına dair güvence veren bir yazışma yaptı. Barrack, daha sonra Trump’ın damadı Jared Kushner’ı tanıtmak için Otaiba’ya mesaj gönderdi ve ikili, ilerleyen günlerde bir araya geldi.
Trump'a Arap Dünyasında Kapı Açan İsim
Tom Barrack, 21 Temmuz 2016’da Cumhuriyetçi Parti'nin Ulusal Kongresi’nde yaptığı konuşmayla Trump’a olan desteğini kamuoyuna açıkça ilan etti. Aynı yılın Eylül ayında ise, Trump ile Katar Emiri arasında Trump Tower’da gerçekleşen özel bir toplantının organize edilmesinde kilit rol oynadı. Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından da, Arap dünyasındaki liderlerle Beyaz Saray arasındaki temaslarda aracı olmaya devam etti.
Ancak Barrack’ın yalnızca diplomatik ilişkileri değil, özel çevresi de zaman zaman tartışma konusu oldu. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran cinsel istismar suçlamaları nedeniyle tutuklanan ve mahkemeye çıkmadan önce cezaevinde ölen milyarder Jeffrey Epstein ile Barrack’ın arkadaş olduğu iddiaları gündeme geldi. Gazeteci Michael Wolff’un 2018 yılında yayımladığı “Fire and Fury: Inside the Trump White House” adlı kitabında, Barrack’ın hem Trump hem de Epstein ile olan ilişkilerine dikkat çekildi.
Tom Barrack'ın Hakkındaki Suçlamalar Nelerdi?
Tom Barrack ve iş ortağı Matthew Grimes, Birleşik Arap Emirlikleri adına yasa dışı lobi faaliyeti yürütmekle suçlanmıştı. Savcılar, Barrack’ın BAE'nin “gözleri, kulakları ve sesi” gibi hareket ettiğini, üst düzey bağlantılarını kullanarak hem Amerikan yetkililerini hem de medyayı etkilemeye çalıştığını öne sürdü. Bu iddialar üzerine hakkında açılan davada Barrack, 250 milyon dolarlık kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Barrack, mahkeme sürecinde kendisini savunarak “asla yanlış bir şey yapmadığını” söyledi. 2022 yılında yapılan değerlendirmeler sonucunda, Barrack’ın ABD ulusal güvenliği için bir tehdit oluşturmadığına karar verildi. Uzun süren duruşmaların ardından hem Barrack hem de Grimes, tüm suçlamalardan beraat etti.
6 çocuk babası olan Barrack, Arapça’yı ileri seviyede konuşabiliyor ve bu dil becerisi, özellikle Orta Doğu’daki siyasi ve ekonomik ilişkilerinde önemli bir avantaj sağladı.