İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Engin Eker, rüyaların zihinsel işleyişle doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, "Rüyalar kişinin kendisine yazdığı mektuplardır ancak farklı bir dilde yazıldıkları için tek başına anlaşılması kolay değildir" dedi.
Kehanetle ilgili değerlendirmede bulunan Eker, rüyaların geleceği değil, belleği yansıttığını vurgulayarak, “Rüyalar, belleğimizi temel alarak iç dünyamızın çarpıtılmış bir resmini sunar. Bu nedenle geleceğe dair bir işaret taşımazlar” ifadelerini kullandı.
Rüya Hatırlamada Psikoterapi Önemi!
Gece gördüğünüz rüyaları hatırlıyorsanız zihniniz oldukça canlı denilebilir! Eker, “Zihnin kendi işleyişini anlamaya ve kontrol etmeye çalıştığını gösterir. Psikoterapi ilerledikçe rüyaları hatırlamak daha kolay hale gelir” dedi. Eker, rüyaların hatırlanmasının, kişinin bilinçdışı ile teması artırdığını ve psikolojik dayanıklılığını da güçlendirdiğini belirtti.
Tekrar Tekrar Görülen Rüyalar Neyin Habercisi?
Eker, kişinin sürekli aynı rüyayı görüyor olmasını travma ile ilişkilendirdi. Sürekli aynı rüyanın görülmesinin, bilinçdışının fark edilme çabası olduğuna dikkat çekerek travmatik bir yaşantı üzerinde kontrol sağlama girişimi olabileceğini belirtti.
Rüyaların yalnızca sembollerden ibaret olmadığını belirten Eker, rüyaların zihinsel gelişimle de ilişkisi olduğunu belirterek, “Bebeklerde ve çocuklarda rüya görme oranı daha yüksektir. Rüyalar, zihnin alternatif çözümler üretmesini sağlar ve beyin gelişimine katkı sunar” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Eker sürekli aynı rüyanın görülmesi durumunu ise şöyle açıkladı:
“Bilinçdışımız sadece rüyalarda değil her zaman bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor, kendini ortaya çıkartmak ve fark edilmek istiyor. O yüzden rüyalarda sürekli aynı şeyin görülmesinin travmatik bir yaşantı üzerinde hakimiyet kurma çalışması olduğunu söyleyenler var. Dolayısıyla tekrar eden rüyalar o meseleyi çalışmak, sindirmek adına bir girişimdir.”
Hatırlanmayan Rüyalar da Anlamlı!
Her bireyin mutlaka rüya gördüğünü yalnızca bunu hatırlamadığını belirten Dr. Eker, “Hatırlanmayan rüyalar da anlamlıdır. Günlük yaşamla uyku halindeki zihinsel işleyiş birbirine benzerdir. Bu nedenle hatırlanamayan rüyalar, zihinsel süreçlerde bir aksama olabileceğine işaret edebilir” şeklinde konuştu.
Rüya yaşamı ile gündelik zihinsel işleyişin yapısal olarak benzer olduğunu ifade eden Eker, Freud’un bu benzerliği ilk keşfeden isimlerden biri olduğunu hatırlatarak, “Rüyaları hatırlamak, zihnin üretkenliğini ve iç dinamiklerini tanıma çabasını gösterir” değerlendirmesinde bulundu.
