Edebiyat ve Yazarlık

Nurullah Ataç, Metin Eloğlu hakkında neler söyledi?

Ünlü edebiyat eleştirmeni Nurullah Ataç, şair Metin Eloğlu'nu nasıl değerlendirmişti? İşte Ataç'ın tespitleri...

Türk edebiyatının unutulmaz eleştirmen ve nesir yazarlarından biri olan Nurullah Ataç, 1940-1955 yılları arasında Türk edebiyatına damga vurdu. Ataç'ın kitaplarının önsözünü yazdığı şairler, kısa bir süre içinde yurt genelinde tanındı. Türk edebiyatında yer edindi.

Ataç, daima yeniliği ön plana çıkaran bir eleştirmendi. Onun için ileriye gitmek olmaksa olmazdı. Hem sosyal değişimlerde, hem de edebiyatta yeni fikirlerin önünün açılmasını desteklerdi. Yeni fikirlere açık şairlere ayrıca önem verirdi. Ataç'ın bu tutumu, şiirde yenilik arayan şairleri cesaretlendiren bir tutumdu. Pek çok genç şair, Ataç'a kitaplarını gönderdi. Orhan Veli Kanık'ın açtığı yoldan ilerleyip, geleneği yıkarak, sade ve düz anlatımla, kafiyesiz şiir yazma akımına katılanlar arasında Metin Eloğlu'da vardı.

Eloğlu, döneminin en dikkat çekici şairlerindedi. Onun şiirleri edebiyat dergilerinin en ön sayfalarında yer alırdı. Ataç, onun yenilikçi tavrından memnundu. Dolayısıyla kitabını göndermesinden de mutlu oldu. Eloğlu'nu ve Necati Cumalı'yı birlikte anlattığı inceleme yazısı kaleme aldı.

"İki Şair" adını verdiği yazıda Nurullah Ataç, Metin Eloğlu için şunları yazdı:

"Metin Eloğlu bizde Orhan Veli'nin açtığı şiire devam ediyor, daha genç olduğu için ustasının deyişindeki olgunluğa belki erişememiş, ama bana öyle geliyor ki genişletiyor o şiiri. Orhan Veli'de bir kısa kesmek, şiiri sekiz on satırda bitirmek dileği vardı. Metin Eloğlu, öyle sıkmıyor kendini uzatıyor, belli ki Jacques Prevert'i de okumuş, yahut o şairin sözünü duymuş. Orhan Veli'yi andım, Jacques Prevert'i andım, demek onun sivrilmiş, adları çok anılan şairlerin etkisi altında olduğumu söyledim. Evet, -var öyle bir şey Düdüklü Tencere'de (Metin Eloğlu'nun gönderdiği kitabın ismi). O kitap, o şiir bunun için yepyeni değil. Metin Eloğlu, saygısızlığı ne denli göze almış olursa olsun, gene de birkaç kişiye saygı göstermekten, onları üstat edinmekten kurtulamıyor. Şunu da söyleyeyim: Düdüklü Tencere'yi okursanız, okumanızı da çok isterim, okursanız o kitabı şaşırmayacaksınız, hani Orhan Veli'nin ilk şiirlerini okuyuşunuzda şaşmıştınız, öyle şaşmayacaksınız, beğenmeseniz de alışmış olduğunuz bir şiir bu. Metin Eloğlu yeni bir çığır açmıyor, açılmış yolda yürüyor, ustaca yürüyor, o yolda kendinden öncekilerin denemedikleri, belki düşünmedikleri bir takım yenilikler yapılabileceğini gösteriyor..."

*Nurullah Ataç