Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne, bir televizyon kanalına katıldığı programda hem soyadıyla hem de açıklamalarıyla gündem oldu. Programda soyadı “Kürtöne” olarak yazılan ve sunucu tarafından bu şekilde anons edilen Türköne, Kürt kimliği ve Türkiye’deki barış süreci hakkında çarpıcı yorumlarda bulundu. Türk milliyetçisi kimliğiyle bilinen Türköne’nin, “Kürt olmaya karar verdim” açıklaması kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İşte detaylar…

Oğlu kanseri yenen babanın çağrısı duygulandırdı
Oğlu kanseri yenen babanın çağrısı duygulandırdı
İçeriği Görüntüle

Programda “Kürtöne” Anonsu

Çıktığı programda Prof. Mümtaz’er Türköne, ekranda soyadı “Kürtöne” olarak gösterilerek tanıtıldı. Program sunucusu, Türköne’ye “Mümtaz’er Kürtöne” diye hitap etti. Bu durum, Türköne’nin daha önce “Türk milliyetçisi olarak hayatımın geri kalanını Kürt olarak yaşamaya karar verdim” açıklamasıyla birleşince dikkatleri üzerine çekti. Türköne, soyadı değişikliği konusunda herhangi bir itirazda bulunmadı ve program boyunca “barış” odaklı mesajlar verdi.

“Türklüğün Ölçüsü Kürt’ü Sevmektir”

Programda, MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in “Bir Kürt ne kadar Türkse, ben de o kadar Kürdüm” sözünü hatırlatan Türköne, milliyetçilik anlayışına yeni bir perspektif getirdi. “Türklüğün ölçüsü, Kürt’ü sevmektir. Bu ölçüye uymayanlar, milliyetçi çevrelerde vatan haini olarak görülmeli,” diyerek Türk ve Kürt toplumları arasında empati ve kardeşlik gerektiğini vurguladı. Türköne, Ziya Gökalp’in “Kürt’ü sevmeyen Türk, Türk değildir” sözüne de atıfta bulunarak, düşmanlık üzerine kurulu milliyetçiliği “hastalıklı” olarak niteledi.

“Kürt Olduğunuzdan Beri Mutlu musunuz?”

Sunucunun “Kürt olduğunuzdan beri mutlu musunuz?” sorusu, Türköne’nin Kürt kimliğine dair açıklamalarını netleştirdi. Türköne, “Türkiye’nin barış ortamında olması beni çok mutlu etti. Üzerime düşenleri yapmaya çalışıyorum,” yanıtını verdi. Bu sözler, Türköne’nin Kürt kimliğini bir sembol olarak değil, Türkiye’deki barış sürecine katkı sağlama çabası olarak gördüğünü gösterdi. Türköne, Türkler ve Kürtlerin tarihsel kader birliğine vurgu yaparak, Malazgirt’ten Çaldıran’a uzanan ortak geçmişin önemini dile getirdi.

Türköne’nin Soyadı Hassasiyeti

Türköne’nin soyadı konusu, geçmişte de tartışma yaratmıştı. 2007’de eski eşi Özlem Öztelcan’ın (Piltanoğlu) katıldığı bir televizyon programında soyadının anılmamasına öfkelenen Türköne, “Bu adama bir yerde rastlarsam döverim herhalde,” demişti. O dönemde soyadına sahip çıkan Türköne’nin, bugün “Kürtöne” anonsuna sessiz kalması, özellikle sosyal medyada tartışma yarattı.

Barış Sürecine Destek: “Kürtler ve Türkler Kader Birliği Yapıyor”

Türköne, çıktığı programda, Türkiye’deki barış sürecini “Türkler ve Kürtlerin tek millet olduğu yeni bir ulus devlet inşası” olarak tanımladı. Devlet Bahçeli ve Abdullah Öcalan’ın diyalog yoluyla bu süreci ilerlettiğini savunan Türköne, “Bahçeli milliyetçi tabanı konsolide ederken, Öcalan Kürt tarafını radikalleştiriyordu. Şimdi ikisi de çözüme katkı sağlıyor,” dedi. Ana dilde eğitim gibi konuların kolayca çözüleceğini öngören Türköne, sürecin şeffaf bir şekilde Meclis’te kurulacak bir komisyonla yürütülmesi gerektiğini belirtti.