Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Sabah Gazetesindeki köşesinde papalık kurumu üzerine önemli bilgiler vardı. Afyoncu yazısında Avrupa'da bir dönem 3 papanın birlikte görev yaptığını belirtti.

Afyoncu'nun yazısı şu şekilde:

Bir zamanlar Avrupa'da Aynı Anda 3 Papa Vardı

Papa Fransuva'nın ölümü bütün dünyada büyük yankı uyandırdı. Cenazesine Katolik olmayan ülkelerin liderleri de katıldı. Yeni papa, Sistina Şapeli'nde toplanacak kardinaller heyeti tarafından seçilecek bir kardinal olacak.
Hıristiyanlık Hz. İsa tarafından tebliğ edildi, ancak yayılması 12 havarisi eliyle oldu. Hıristiyanlar, Romalıların baskısı yüzünden gizlice ibadet edip bulundukları yerlerde teşkilatlandılar. Romalılar, imparatorluk zayıflayınca 313'te Milano Fermanı'nı yayınlayarak Hıristiyanlara inanç serbestliği tanıdı. İmparator Theodosius'un iktidarı sırasında 391'de Hıristiyanlık, Roma İmparatorluğu'nun resmi dini oldu. Dört yıl sonra imparatorluk ikiye bölününce kilise de iki tane oldu.
Roma kilisesini benimseyenler, Yunanca'da evrensel anlamına gelen "Katolikos" terimini mezheplerine uygun gördüler. Yunanca'da "baba" manasına gelen "papa" terimi de Roma piskoposunu isimlendirmek için kullanıldı. Batı Roma'nın 476'da yıkılması, Roma Kilisesi'ni hükümdar gölgesinden uzaklaştırdı ve papalar, devlet otoritesi olmadan hareket ettiler.

İlk Papa Petrus'tu


Hıristiyan inancında ilk papa, havarilerden Petrus'tu. Hıristiyanlar, Petrus'tan sonra gelen papaları bir bakıma onun halefi saydıklarından, Katolikler papaları da tıpkı onun gibi günahsız ve din adına konuşmaya tam yetkili olarak düşünürler. Katolikler, papayı Allah'ın yeryüzündeki temsilcisi olarak görürler.
Kardinallikten papalığa yükselen bir kişi, Katolik inancında artık sıradan bir insan değil, Allah'ın insanları düzeltmek için yolladığı uhrevi bir kişiliktir. Ancak Hıristiyanlık tarihinde papalık seçimi günümüzde olduğu gibi rahat geçmez, bazen aynı anda iki, bazen de üç papa ortaya çıkardı. "Antipapa" adı verilen bu papalar ile Hıristiyan âlemi büyük kargaşaların içine sürüklenmişti.
İlk antipapalar genellikle inanç teoriğindeki farklılıklar yüzünden ortaya çıkarlarken, sonraki yıllarda hadise daha siyasi bir zemine kaydı. Papalar krallara taç giydirirlerken, durum tersine döndü ve krallar kendi düşüncelerine uygun kişiyi papa ilan etmeye başladı.

Avrupa İkiye Bölündü


1378'de yapılan papa seçimi Avrupa'yı tam manasıyla ikiye böldü. Kardinaller heyetinde İtalyan üyelerin artması üzerine Roma'dan ayrılan Fransız kökenli kardinaller, kendilerine Cenevizli Robert'i VII. Clemens adıyla papa seçtiler. Roma'daki asıl heyet ise VI. Urbanus'u papa seçti. Fransa, Savoy Kontluğu, İspanyol krallıklar, İskoçya, Napoli, Portekiz "antipapa" olan Clemens'e destek verirken diğer devletler Urbanus'u destekledi. Büyük Batı bölünmesi olarak bilinen bu süreç yıllarca sürdü. Urbanus ölünce yerine IX. Bonifacius geçerken diğer tarafta da Clemens'ten sonra XIII. Benedictus antipapa oldu.

XII. Gregorius

1406'da kardinallerin seçimi ise 80 yaşındaki Venedikli XII. Gregorius'tu. Yeni papa bölünmeyi bitirmek için faaliyete geçti. Fakat ne yazık ki işler beklediği gibi gitmedi. İlk olarak kendisinin Antipapa Benedictus ile nerede buluşması gerektiği mesele oldu. Müzakereler Benedictus'un istifa etme gibi bir niyeti olmadığının aşikâr olmasına rağmen devam etti.
1408'de iki hadise ortaya çıktı. Kral Ladislas bir kere daha Roma'nın hâkimi oldu ve Papa Gregorius da ikisinin yeğeni olduğu dört yeni kardinal tayin etti. Ancak daha önce Avignon meclisindeki sayıyı aynı tutacağını söylemişti. Bu yüzden sözünü ihlal etmişti. Bu durum üzerine yedi kardinal papayı terk edip Antipapa Benedictus ile ilişki kurdular.

Kilise İçin Skandal

Nadia Murad: Karanlık günlerden Nobel Barış Ödülü'ne!
Nadia Murad: Karanlık günlerden Nobel Barış Ödülü'ne!
İçeriği Görüntüle


1408'de Paris Üniversitesi, Benedictus'a karşı olduğunu beyan etti. XII. Gregorius'a da Fransa'nın desteği yoktu. Hem papa hem de antipapa, kardinaller konseyinin çoğunluğu tarafından 1409 Mart'ında Piza'daki konsile çağrıldılar, ancak ikisi de katılmadı. Konsey 5 Haziran'da iki papayı da azletti. Üç hafta sonra ayrılıktan rahatsız olan kardinaller, bir Fransisken rahibi olan V. Alexander'ı papa olarak seçti.
Gregorius da kendi konsilini toplamıştı. Yanında fazla kardinal yoktu ama Kral Ladislas ve Kral Rupert gibi siyasilerin desteğinin avantajı vardı. Ancak Napoli kralı güvenilebilecek bir kimse değildi. Yeni papa Alexander aniden ölünce Piza konsili da XXIII. Ioannes'i (John) papa olarak seçti. Kral Ladislas, Antipapa Ioannes ile anlaşma yapınca Gregorius, Napoli'den Rimini'ye kaçtı.
Bu arada Benedictus, papaymış gibi varlığını sürdürmeye devam etti. Her ne kadar Fransa terk etse de birkaç ülke onu desteklemekteydi. Üç papa görüntüsü Hıristiyanlığın kaldıramayacağı kadar fazlaydı ve Constance'ta bu hizbi bitirmek için bir konsil toplantıya çağrıldı. 1414-1417 yılları arasında toplanan konsil bir sonuca ulaştı. Papa Gregorius istifa etti. Benedictus makamını bırakmasa da İspanya'ya çekildi, Ioannes ise azledildi.
Kilisenin düştüğü bu durum bütün Avrupa nezdinde bir skandaldı. Fakat Constance Konsili'nde 1417'de Martinus'un seçilmesiyle hizipleşme sona erdi.

Papalık İtibar Kazanmak İçin Yoğun Mücadele Verdi


Katoliklere göre papalık, Hazreti İsa ile havari Petrus (Peter/ Pietro) arasındaki şahsi bir konuşmayla başladı. Hazreti İsa'nın peygamberliği sırasında öne çıkan Petrus, Hz. İsa'nın ardından lider oldu. Petrus'un yerine geçenler de havarinin halefi oldular.
Kilise kendini havari Petrus'un öldüğü yer olan Roma'da merkezileştirmeye çalıştı. Böylece Roma piskoposu ön plana çıktı. Roma İmparatorluğu Batı ve Doğu olarak Hıristiyanlık diniyle birlikte bölününce papa, bütün kilise üzerindeki liderlik iddiasında bulundu. Batı Roma İmparatoru, Papa I. Leo'nun (440-461) imparatorluğun bütün piskoposlarının üzerinde olduğunu belirledi. Fakat bu statü hemen elde edilemedi. Papalığın itibarını yükselten I. Gregorius'a (590-604) kadar papalık bu statüyü elde etmek için büyük bir mücadele verdi.

Önce Öldürüldü Sonra Aziz İlan Edildi


Hırıstıyanlık tarihinde papalık seçimi her zaman rahat bir biçimde geçmemiş, yeni papanın kim olacağı sorusu bazen kavgalara bazen siyasi ayrılmalara, bazense iki tarafın karşılıklı olarak birbirini tekfir etmesine kadar giden ayrılıklara sebep olmuştur.
Bu yüzden Katolik dünyasında bazen birden fazla papa ortaya çıkmış ve "karşı papa" yahut "antipapa olarak adlandırılan kimseler türedi.
Kimlerin antipapa olduğu hâlâ tartışılır. Kimileri Natalius'u ilk antipapa olarak gösterir. Ancak genellikle tarihte bilinen ilk antipapa İppolitus (Hippolytus) olarak kabul edilir. İppolitus döneminde Hıristiyanlar, Roma baskısı altındaydı. İppolitus, baskı altındaki Hıristiyanların seçtiği papaları kabul etmemiş ve Tanrı'nın üç görünüme sahip olmadığını, üç ayrı Tanrı'nın olduğunu iddia etmişti. Ancak Romalılar tarafından öldürülmüş ve daha sonra aziz olarak kabul edilmiştir.
Tarihte bilinen son antipapa Savoylu Amedius veya V. Felix adıyla bilinir. Savoy'u kontluktan dukalığa yükselten Amedius, reform yanlısı Basel Konsili tarafından Papa IV. Eugenius'a karşı 1439'da papa seçildi. 1449'a kadar papalık iddiasında bulunan Felix, bu tarihte papalık iddiasından vazgeçerek sadece kardinal olduğunu kabul etti. Bundan sonra münferit şahıslar olsa da bir daha Roma kilisesinin seçimine karşı çıkan bir antipapaya rastlanmadı.

Kaynak: Sabah Gazetesi