Ankara Kalesi'nin altında II. Dünya Savaşı'ndan kalma bir sığınak olduğunu biliyor muydunuz? Ankara Kalesi’nin altında yatan gizemli bir dünya, 2025’te kapılarını halka açmaya hazırlanıyor. II. Dünya Savaşı yıllarından kalma bu yer altı sığınağı, tarihin derinliklerinden gelen bir miras olarak ziyaretçilerini bekliyor. İşte bu gizli şehrin hikayesi ve tüm detaylarıyla bir keşif yolculuğu!
Ankara Kalesi’nde, pek çok kişinin farkında bile olmadığı bir yer altı şehri bulunuyor. 1.200 metrekarelik bu sığınak, savaşın zor günlerinde inşa edilerek 2025’te ziyaretçilere açılacak bir tarih hazinesi olarak gün yüzüne çıkıyor.
Savaşın en karanlık yıllarında, Almanya’dan gelen bir mühendis ekibi bu sığınağı hayata geçirdi. Titizlikle tasarlanan yapı, hem dayanıklılığı hem de işlevselliğiyle dönemin mühendislik başarılarından biri olarak öne çıkıyor.
Bu yer altı sığınağı, savaş sırasında hükümet ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güven içinde çalışabilmesi için özel olarak planlandı. Kısa vadede 3.600, uzun vadede ise 1.200 kişiyi barındırabilecek kapasiteye sahip bir sığınak olarak dikkat çekiyor.
2022 yılında, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Altındağ Belediyesi’ne devredilen sığınak, yeni bir başlangıç yaptı. Bu devir, yapının müze olarak halka kazandırılması yolunda önemli bir adım oldu.
Sığınağın üç çelik kapısı bulunuyordu, ancak zamanla zemine oturan diğer iki kapı kullanılamaz hale geldi. Günümüzde yalnızca tek bir giriş, bu gizli dünyanın kapısını aralıyor.
Sığınağın koridorları 3,5-4 metre genişliğinde ve 3-3,5 metre yüksekliğinde tasarlandı. Bu boyutlar, hem kalabalık grupların hareketini kolaylaştırmak hem de hava akışını sağlamak için özenle planlandı.
İçeride 10 salon, 15 oda ve 10 koridor yer alıyor; ayrıca 12 tuvalet, 8 pisuar ve 12 lavabo ile hijyen ön planda tutulmuş. 2 su motoru, 1 su deposu, jeneratör, havalandırma ve ısıtma sistemleri ise sığınağın bağımsızlığını garantiliyor.
Sığınak, özel bir havalandırma sistemiyle donatıldı ve gaz saldırılarına karşı 4 hava filtresiyle güçlendirildi. Bu özellik, yapının savunma kapasitesini bir üst seviyeye taşıyor.
Elektrik kesintilerine karşı 2 jeneratörle desteklenen sığınak, şehir şebekesine bağımlı değil. Ayrıca, bir tonluk su deposu sayesinde uzun süreli su ihtiyacı da karşılanabiliyor.
Milli Güvenlik Kurulu, 15 Ocak 1964’te sığınağı sivil savunma amacıyla Ankara Valiliği’ne tahsis etti. Kararda, Cemal Gürsel, İsmet İnönü gibi dönemin önde gelen isimlerinin imzaları bulunuyor.
AFAD tarafından düzenli bakımları yapılan sığınak, 2025’te müze olarak kapılarını açmak için son hazırlıklarını sürdürüyor. Bu çalışma, Ankara’ya eşsiz bir tarihi mekan kazandıracak.
Eski Altındağ Belediye Başkanı Doç. Dr. Asım Balcı, sığınağı sadece bir müze değil, aynı zamanda bir sanat ve cazibe merkezi haline getirmeyi hedefledi. Koruma kurullarından onay alınarak ilerleyen bu vizyon, bölgeye yeni bir soluk getirecek.
Ankara’nın gizli yer altı şehri, tarihe tanıklık eden yapısıyla yakında halkla buluşacak. 2025’te açıldığında, ziyaretçiler hem geçmişi keşfedecek hem de bu benzersiz yapının atmosferini yaşayacak.