Solaklık, yani baskın elin sol el olması, dünya nüfusunun yaklaşık %10'unu oluşturan ilginç bir özelliktir.

Günlük yaşamda karşılaşılan zorluklara rağmen, birçok araştırma solak olmanın sadece bir el tercihi olmanın ötesinde olduğunu ortaya koyuyor. Bu noktada kendi şahsım adına söylemek isterim ki, kendimi bildim bile solağım, sadece yazım anlamında değil, her açıdan solak bir bireyim. Hatta ailem dini sebeplerden ötürü sağ elle yemek yemem için çabalamış ancak değişen bir durum söz konusu değil. O yüzden demek isterim ki, solaklık kesinlikle bir tercih değil, kalıtsal bir durum.

HCT seviyesi neyi gösterir? düşük ya da yüksek HCT ne anlama gelir?
HCT seviyesi neyi gösterir? düşük ya da yüksek HCT ne anlama gelir?
İçeriği Görüntüle

Peki, bu doğal farklılık, sağlık üzerinde de etkiler yaratabilir mi?

Sadece Bir El Tercihi Değil

Bilimsel araştırmalar, solak bireylerin bazı hastalıklara yatkınlık açısından sağlaklardan farklı bir risk profiline sahip olabileceğini ortaya koyuyor. İşte solakların daha fazla yatkın olabileceği bazı hastalıklar...

Solaklar Daha Yatkın Olabilir

2025 yılında yayımlanan bir araştırma, solaklık ile otizm ve şizofreni arasında istatistiksel bir bağlantı olabileceğini ortaya koydu. Bu çalışma, Brain: A Journal of Neurology dergisinde yayımlandı. Araştırma, özellikle her iki eli kullanabilen (ambidekströz) bireylerde bu ilişkinin daha belirgin olduğunu gözlemledi.

Buna ek olarak, 2023’te Laterality: Asymmetries of Body, Brain and Cognition dergisinde yayımlanan başka bir çalışma, solak bireylerin dil temelli öğrenme güçlükleri, örneğin disleksiye, daha yatkın olabileceğini gösterdi. Bu durum, beynin dil işleme merkezlerinin farklı çalışmasından kaynaklanıyor olabilir.

Genetik düzeyde de bazı ilginç bulgular bulunuyor. 2024’te yayımlanan bir araştırma, solaklıkla ilişkili olabilecek TUBB4B genine dikkat çekti. Bu gen, beyin hücrelerinin şekli ve yönlenmesiyle ilgilidir ve solak bireylerde bu gen varyantının daha sık görüldüğü saptanmıştır.

Ancak, solaklık bazı sağlık durumlarıyla ilişkilendirilebiliyor olsa da, bu durumun doğrudan bir hastalık riski taşıdığı anlamına gelmediğini unutmamak önemlidir.