Bir trafik kazası, bir ölüm ve ardından bitmek bilmeyen acı… Şimdi ise karşılıklı suçlamalarla büyüyen bir aile krizi…
İstanbul’da yaşanan ve kamuoyunu derinden sarsan trafik kazasında hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci’nin ardından başlayan hukuk ve yas süreci, aile içi çatışmalarla başka bir boyuta taşındı. Aci’nin annesi Pervin Aci, gelini hakkında çok ağır ithamlarda bulunurken, genç kadının çevresinden gelen açıklamalar ise bambaşka bir tablo çiziyor. Olay artık sadece bir aile dramı değil, toplumun da yakından takip ettiği vicdani bir meseleye dönüştü.
Pervin Aci: “Oğlumun kanını sattılar, lüks içinde yaşıyorlar”
Acılı anne Pervin Aci, yaşadığı büyük kaybın ardından gelinine çok sert sözlerle yüklendi. Aci, oğlunun ölümünün ardından gelininin maddi kazanç elde etmek için “giriş kata taşındığını” ve kan parasını almak üzere bilinçli adımlar attığını iddia etti:
“Benim gelinimin altında 2 milyonluk otomobil var. Göktürkler’de ona daire verdim. Aylık 50 binin üzerinde maaşı var, kira gelirleri var. Ona verdiğimiz villadan taşındı, sırf kan parası alabilmek için. Oğlumun kanını sattı. O iki üç senelik kocasını da bıraktı. Helal etmiyorum.”
Pervin Aci’nin bu sözleri hem kamuoyunda yankı buldu hem de olayın duygusal boyutunu derinleştirdi. Ancak olayın tek bir tarafı yok.
Gelin Cephesinden Açıklama: “Bu Acının Ticareti Olmaz, Her Şey Oğlum için”
Aci ailesine yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre, gelin ise yaşananları büyük bir sessizlik içinde karşıladı. Ancak yakın çevresinden alınan bilgiler, iddiaların tamamıyla örtüşmediğini ortaya koyuyor. Genç kadın, yaşadığı acıyı içine attığını ve “kan parası” olarak adlandırılan tazminatı reddetmediğini ancak bunu yalnızca çocuğu için kabul ettiğini ifade etti:
“Eşimden sonra ayakta kalmak zorundaydım. Evladımın geleceği için maddi kararlar aldım. Bu acının ticareti olmaz. Ben eşimi kaybettim, hem de bir günde. O para ne lüks için, ne konfor için; sadece oğlumun eğitimi, sağlığı ve geleceği için.”
Gelin tarafı ayrıca “villadan çıkma” kararının da yalnızca maddi değil, psikolojik nedenlerle alındığını, eski evin acı hatıralar barındırdığını ifade ediyor.
Kamuoyu ne düşünüyor? Vicdan ile hukuk arasında bir tartışma
Sosyal medyada olay büyük yankı bulurken, toplumun geniş kesimi hem acılı annenin hem de genç annenin duygularına empati göstermeye çalışıyor. Bir kesim, “Anne yüreği isyan ediyor, haklı” derken, diğer bir kesim, “Hayatta kalan bir annenin çocuğu için aldığı kararlar sorgulanmamalı” görüşünde.
Uzmanlar ise bu tür hassas durumlarda toplumsal linç kültüründen uzak durulması gerektiği görüşünde birleşiyor. Psikolog Dr. Ayça K., bu tip olaylarda yas sürecinin herkes için farklı işlediğine dikkat çekerek şunları söylüyor:
“Bir annenin isyanı kadar, bir eşini kaybeden kadının çocuğunu koruma refleksi de doğal. Bu tip olaylarda toplum olarak empati kurmalı, yargılamadan önce anlamaya çalışmalıyız.”
Bu sadece bir kavga değil, bir trajedinin yankısı
Oğuz Murat Aci’nin ölümüyle sonuçlanan trafik kazası yalnızca hukuki değil, vicdani bir süreci de beraberinde getirdi. Aile içi çatışmalar kamuoyu önünde yaşanırken, asıl unutulmaması gereken ise ortada hâlâ cevap bekleyen bir adalet arayışı olduğu…
Eylem Tok ve Timur Cihantimur Olayında Kazanın Seyri ve Yurt Dışına Kaçış
İstanbul Eyüpsultan’da 1 Mart 2024 tarihinde meydana gelen ve 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin hayatını kaybettiği trafik kazası, sadece bir aile dramı değil, aynı zamanda kamuoyunun vicdanını sarsan bir olay haline geldi. Kazaya karışan 17 yaşındaki Timur Cihantimur’un annesi Eylem Tok ile birlikte yurt dışına kaçması, ardından yaşanan gelişmeler ve tarafların açıklamaları, olayın farklı boyutlarını gözler önüne serdi.
Kazanın ardından, ehliyetsiz sürücü Timur Cihantimur’un annesi Eylem Tok ile birlikte önce Mısır’a, ardından ABD’ye kaçtığı tespit edildi. Bu gelişme, kamuoyunda büyük tepki topladı ve adalet arayışını daha da derinleştirdi.
Şikayetlerin Geri Çekilmesi ve Aile İçi Tartışmalar
Oğuz Murat Aci’nin eşi Şükriye Aci ve kazada yaralanan dört kişi, Timur Cihantimur ve Eylem Tok hakkındaki şikayetlerini geri çekti. Şikayetten vazgeçme dilekçesinde, maddi ve manevi zararlarının Bülent Cihantimur tarafından karşılandığı belirtildi.
Bu gelişme, Aci ailesi içinde de tartışmalara yol açtı. Oğuz Murat Aci’nin babası Özer Aci, gelini Şükriye Aci’nin şikayetini geri çekmesine tepki göstererek, “Gelinim oğlumun kanını sattı” dedi ve 100 milyon TL tazminat alındığını iddia etti.
ABD’deki Hukuki Süreç
Timur Cihantimur ve annesi Eylem Tok, ABD’de tutuklu bulunuyor. ABD mahkemesi, her iki kişinin de tutukluluk hallerinin devamına karar verdi ve Türkiye’ye iade süreçleri devam ediyor.
Kamuoyunun Tepkisi ve Adalet Arayışı
Olay, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bir kesim, Şükriye Aci’nin aldığı tazminatı eleştirirken, bir diğer kesim ise bir annenin çocuğunun geleceği için böyle bir karar almasını anlayışla karşılıyor. Sosyal medyada ve çeşitli platformlarda, adaletin sağlanması ve benzer olayların önlenmesi için daha etkin önlemler alınması gerektiği yönünde çağrılar yapılıyor.