Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın “Abdullah Öcalan’ın iletişim ve çalışma özgürlüğü için top iktidarın sahasında” açıklamasına sert bir yanıt verdi. “Top iktidarda ne demek, biz top oynamıyoruz!” diyerek tepki gösteren Tunç, Türkiye’nin terörle mücadelede kritik bir süreçte olduğunu vurguladı. DEM Parti ile herhangi bir müzakere ya da al-ver sürecinin olmadığını net bir şekilde ifade eden Bakan, hedefin terör örgütünün tamamen tasfiye edilmesi olduğunu söyledi. İşte detaylar!
Tunç’tan DEM Parti’ye Net Mesaj: “Ciddi Bir Mesele, Oyun Değil”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti’nin Öcalan’ın koşullarına ilişkin taleplerine ve “top iktidarda” ifadesine yanıt olarak, Türkiye’nin 40 yıldır mücadele ettiği terör belasından kurtulma yolunda kararlı adımlar attığını belirtti. Tunç, “Burada ciddi bir mesele var: Terörün tasfiyesi. DEM Parti ile müzakere yapmadık, cezaevindeki hükümlülerle ilgili talepleri vardı ama bu bir al-ver süreci değil,” dedi. Bakan, terör örgütünün silah bırakması ve kendini feshetmesi gerektiğini vurgulayarak, bu konuda herhangi bir tavizin söz konusu olmayacağını ifade etti.
Tunç’un açıklamalarından öne çıkan noktalar:
Terörle Mücadelede Kararlılık: “Ülkemizin huzurunu bozan terör belasından kurtulmak için önemli bir aşamadayız. Hedefimiz, terör örgütünün tamamen tasfiye edilmesi.”
İmralı’nın Çağrısı: Tunç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ekim ayındaki konuşması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle başlayan sürecin, İmralı’dan gelen “silah bırakma” çağrısını desteklediğini belirtti. Ancak, bu çağrıya henüz terör örgütü tarafından yanıt verilmediğini söyledi.
Terörsüz Türkiye Vizyonu: “Terör örgütü silahları bırakıp kendini feshettiğinde, Türkiye ‘terörsüz Türkiye’ hedefine ulaşacak. Bütün çabamız bu yönde,” dedi.
Bahçeli’nin Çizgisi ve Tunç’un Resti
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir gün önce yaptığı açıklamada, “PKK’nın derhal silahlarını teslim etmesi, kongresini toplayıp örgütsel fesih işlemini tamamlaması gerektiğini” söylemiş ve “terörsüz Türkiye” hedefinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulamıştı. Adalet Bakanı Tunç, Bahçeli’nin bu çıkışını destekleyerek, DEM Parti’nin “top iktidarda” söylemini eleştirdi ve sürecin bir oyun değil, ciddi bir devlet politikası olduğunu ifade etti.
Tunç, DEM Parti’nin Öcalan’ın koşullarına ilişkin taleplerinin, terörle mücadele sürecinin önüne geçemeyeceğini belirtti. Bakan, “Bizim önceliğimiz, milletimizin huzuru ve güvenliği. Terör örgütünün tasfiyesi için kararlıyız. Bu konuda kimseyle pazarlık yapmıyor, kimseye taviz vermiyoruz,” diyerek net bir duruş sergiledi.
DEM Parti’nin Talepleri ve Sürecin Arka Planı
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 24 Nisan 2025’te Adalet Bakanı Tunç ile yapılan görüşme sonrası, “Öcalan’ın iletişim ve çalışma özgürlüğü başta olmak üzere atılması gereken adımlarla ilgili top artık iktidarın sahasındadır” demişti. Bu açıklama, sosyal medyada ve siyasette yoğun tartışmalara yol açtı. DEM Parti heyeti, görüşmede Öcalan’ın tecrit koşullarının değiştirilmesi gerektiğini savunmuş ve bu koşullarda sürece katkı sunamayacağını belirtmişti.
Ancak Tunç, bu talepleri “terörle mücadele sürecini gölgelemeye yönelik” olarak nitelendirerek, hükümetin önceliğinin terör örgütünün silah bırakması ve fesih süreci olduğunu vurguladı. Bakan, İmralı’dan gelen çağrının, PKK’nın silah bırakmasına yönelik olduğunu ve bu çağrıya yanıt beklediklerini tekrarladı.
Terörle Mücadelede Yeni Aşama
Tunç, Türkiye’nin terörle mücadelede önemli bir eşikte olduğunu belirtti. Bahçeli’nin ekim ayındaki konuşmasıyla başlayan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde devam eden süreç, terör örgütünün tasfiyesi için yeni bir yol haritası çiziyor. İmralı’dan yapılan “silah bırakma” çağrısının, örgütün kendini feshetmesiyle sonuçlanması durumunda, Türkiye’nin “terörsüz Türkiye” hedefine ulaşacağı ifade ediliyor.
Ancak, Tunç’un da belirttiği gibi, bu çağrıya henüz yanıt alınamadı. Bakan, “Terör örgütü silahları bırakıp kendini feshettiğinde, ülkemiz çok önemli bir aşamayı geride bırakacak. Bizim bütün hedefimiz bu,” diyerek sürecin hassasiyetine dikkat çekti.
