Türk Devletleri ile AB arasında KKTC’ye ilişkin tartışmalı karar

Anlaşmaya göre bu ülkeler, KKTC’yi tanımayacak ve adanın tamamında yalnızca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni “tek meşru hükümet” olarak kabul edecek.
Söz konusu karar, 1974 Barış Harekatı’nı dolaylı olarak kınarken, Türk askerinin adadan çekilmesi yönünde çağrıda bulunuyor. Ayrıca, Türkiye ile KKTC arasında büyükelçi atanması “ayrılıkçı ve yasa dışı” bir adım olarak nitelendirilerek, bu karardan geri dönülmesi talep ediliyor. Anlaşmada, diğer devletlere de KKTC’yi tanımama, desteklememe ve yardım etmeme çağrısı yapılırken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor. Maraş’ın yerleşime açılmaması ve Rum tarafına iade edilmesi de anlaşmanın öne çıkan maddeleri arasında yer alıyor.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’dan Tepki: “Tercih Ederdim ki Olmasın”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bazı Türk devletlerinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde büyükelçilik açma kararına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tatar, “Tercih ederdim ki böyle bir şey olmasın ama oldu. Eğer bu adımı atarlarsa, AB’den daha fazla ilgi ve rağbet görecekler. Biraz da buna oynamışlar,” diyerek kararın ardındaki motivasyonu değerlendirdi. Tatar, bu ülkelerin bağımsız devletler olarak kendi çıkarlarını gözettiğini ve AB ile ilişkilerini güçlendirme çabası içinde olduklarını ifade etti.
Tatar, KKTC’nin tanınma mücadelesine Türkiye’nin desteğiyle devam ettiğini vurguladı. İslam İşbirliği Teşkilatı ve TDT gibi uluslararası platformlarda KKTC’nin kendi bayrağıyla yer aldığını hatırlatan Tatar, “Eğer biz bunu başardıysak, tanıma bir gün mutlaka gelecektir. Karşı taraf bir Rum Cumhuriyeti haline gelmiştir. Adı Kıbrıs Cumhuriyeti ama esasen Rum Cumhuriyeti’dir. Biz ise bir Türk Cumhuriyeti’yiz,” dedi.

KKTC’nin ekonomik ve sosyal alanda kaydettiği ilerlemelere de değinen Tatar, “Kuzey Kıbrıs’ın ekonomisi eskiye göre daha güçlü. Altyapı yatırımları, üniversiteler, sağlık ve turizm sektörleriyle KKTC bir marka olarak yoluna devam ediyor,” ifadelerini kullandı. 144 ülkeden öğrencinin KKTC üniversitelerinde eğitim aldığını ve binlerce şirketin ülkede faaliyet gösterdiğini belirten Tatar, 1974 Barış Harekatı’nın adaya huzur getirdiğini ve o günden bu yana savaş yaşanmadığını vurguladı.

Tatar, Antalya’yı “Kıbrıs’ın bir uzantısı” olarak gördüklerini belirterek, şehrin altyapısı ve turizm potansiyeliyle Türkiye’nin en önemli zenginliklerinden biri olduğunu söyledi. “Gelecek yıllarda Antalya’da refahın daha da artacağını göreceğiz,” diyen Tatar, KKTC’nin de Akdeniz’in önemli bir merkezi olma yolunda ilerlediğini sözlerine ekledi.

TDT ve AB Arasında Hassas Denge

Tatar, bazı Türk devletlerinin Güney Kıbrıs’ta büyükelçilik açma kararını değerlendirirken, bu ülkelerin Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını kazandığını ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini belirtti. “Onların da büyük ihtiyaçları var. AB ile temaslarında bu adımı atarak daha fazla destek almayı hedeflemiş olabilirler,” diyen Tatar, bu durumun anlaşılması gerektiğini ifade etti.
KKTC, 2022 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle TDT’ye kendi adıyla üye olmuş ve uluslararası alanda görünürlüğünü artırmıştı. Ancak, Türk devletlerinin AB ile yaptığı bu anlaşma, KKTC’nin tanınma mücadelesinde yeni bir tartışma yaratmış durumda.