''Tanrım, Başkan Trump için teşekkürler'': Trump’ın ilk kabine toplantısı

Toplantıya, Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) başkanı ve kıdemli danışmanı Elon Musk da katıldı. “Amerika’yı Yeniden Büyük Yapalım” (MAGA) yazılı bir şapka ve “Teknik Destek” yazılı bir tişört giyen Musk, Trump ile kabine üyelerinin oturduğu masanın dışında yer aldı.

Bütçe Açığı ve ABD Ekonomisi

Toplantıda söz alan Musk, ABD’nin 2 trilyon dolarlık bütçe açığının sürdürülemez olduğuna dikkat çekti. “Şu anda sadece ulusal borcun faizi bile Savunma Bakanlığı harcamalarını aşıyor. Şu şekilde devam edersek, ülke fiilen iflas edecek.” diyen Musk, 2026 mali yılına kadar bütçe açığını 1 trilyon dolar azaltmayı hedeflediklerini belirtti. Kötü giden bir ekonomiden Başkan Trump sorumlu tutulacaktır ve bu bütün siyasi kariyerini etkileyebilir. O nedenle Trump’ın odaklanacağı ilk konulardan biri ekonomi olacaktır.

Trump ise ekonomiye ilişkin açıklamalarında gümrük vergilerine vurgu yaparak Avrupa Birliği’ne %25’lik bir vergi uygulamayı planladıklarını söyledi. “Avrupa Birliği, ABD’yi ekonomik olarak yok etmek için kuruldu. Ancak artık ABD’nin çıkarlarını koruyacağız,” ifadelerini kullandı. Avrupa Birliği’ni ABD’ye karşı ekonomik bir tehdit olarak tanımlaması, transatlantik ilişkilerde gerilimi artırabilecek bir söylem. AB’den bu vergilere karşılık cevap verileceğine dair açıklamalar yapıldı. Bu karmaşa ticareti büyük bir kaosa sürükleyebilir. Ancak AB bir uluslararası örgüt olarak elbette ABD kadar keskin adımlar atmayacaktır.

Ukrayna ve Rusya ile Denge Oyunu

Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin ABD’ye geleceğini duyurarak, Ukrayna ile stratejik bir “değerli mineraller” anlaşması imzalayacaklarını açıkladı. Bu anlaşmanın ABD’nin sahadaki varlığını artıracağını belirten Trump, “Biz oradayken kimse bizim insanlarımızla uğraşamayacak,” dedi. Ukrayna’nın nadir toprak elementleri konusunda büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Trump, “Bu anlaşma büyük bir ekonomik avantaj sağlayacak” dedi. NATO konusunda farklı bir görüş ortaya koyarak, “NATO’yu unutabilirsiniz. Bence her şeyin başlamasının nedeni muhtemelen bu.” ifadelerini kullandı. ABD-Rusya gerginliği yeni dönemde azalmaya başlasa da Trump, Ukrayna ile ilgili bu planıyla yine de Rusya’ya karşı bir set çekmiş oldu. Böylelikle hem Ukrayna kontrol altında olacak hem de olası bir durumda Rusya’ya tepki gösterebilecek sebepler oluşmuş olacak.

Kanada’yı ABD’ye Bağlama Fikrini Yineledi

Trump, Kanada’nın ABD’nin 51. eyaleti olması gerektiği yönündeki tartışmalı söylemini bir kez daha dile getirdi. “Kanada’yı zaten ekonomik olarak destekliyoruz. Eğer bu sübvansiyonları kesersek, varlıklarını sürdüremezler. Onlara askeri koruma veriyoruz.” dedi. Kanada Başbakanı Justin Trudeau için de “Ona Vali Trudeau diyorum,” ifadelerini kullandı. 21. Yüzyılda bağımsız bir devleti ele geçirmeye çalışmak ABD için şaşırılacak bir gerçek değil elbette. Ancak Kanadalılar bu konuda birleşmiş durumda. Kanada’yı 51.eyalet olarak ülkelerine katma fikri savaşarak değil zayıflatma politikalarıyla gerçek olabilir. Bugün gümrük vergileri yarın ambargolar gibi önlemler Kanada’yı bunu kabul etmeye itebilir.

Altın Kart

Trump, ABD vatandaşlığı almanın koşullarını zorlaştırmak için adımlar atmıştı. Öncelikle ülkede doğan çocukların vatandaşlık hakkı elde etmesini engelleme çabaları, ardından göçmenleri farklı ülkelere geri göndermek ve şimdi ‘’altın kart.’’ Yeni bir programı duyuran Trump, “Eğer ülkede kalmasını istediğimiz yetenekli insanlar varsa, onlara burada kalma fırsatı vermeliyiz. Ülkeye yatırım yapanlar ve iş kuranlar için bu yeni program büyük fırsatlar sunacak.” dedi. Aslında bu programı zengin yabancılara 5 milyon dolar karşılığında vatandaşlık satmak olarak değerlendirmeliyiz. Buradan elde edilecek gelirin bütçe açığını kapatmak için bir fırsat olduğu da düşünülüyor. ABD vatandaşlığını almanın neredeyse imkansızlaştığı ancak çok büyük miktarda paralarla alınabildiği bir döneme giriliyor.

Sonuç

Trump’ın ikinci döneminin ilk kabine toplantısı, ABD’nin ekonomi, dış politika ve göçmenlik politikaları açısından radikal adımlar atacağının sinyallerini verdi. Bütçe açığını kapatma, Avrupa ve Kanada’ya yönelik ekonomik baskılar, Ukrayna ile stratejik anlaşmalar ve göç politikalarında yapılan sert değişiklikler, Trump yönetiminin önümüzdeki yıllarda nasıl bir yol izleyeceğini gösteriyor. Elon Musk’ın da dahil olduğu toplantı, ABD’nin küresel sahnede daha agresif bir politika benimsemeye devam edeceğini gösteriyor. Bu gelişmeler, Trump’ın ikinci döneminin hem içeride hem de uluslararası arenada büyük yankılar uyandıracağının sinyallerini veriyor.