DünyaHaberler
Suriye'de Türkmenlere ağır darbe! Yeni hükümette yok sayıldılar!
Suriye’de Ahmed eş-Şara liderliğinde yeni bir hükümet kuruldu. Açıklanan kabinedeki bakanlardan 16’sı Müslüman Arap, diğer 4’ü ise Hristiyan, Dürzi, Kürt ve Nusayri kökenli olarak seçildi.
Okuma Süresi: 36 dakika 5 saniye
Suriye’nin yeni lider Ahmed Eş-Şara, iktidar değişikliğinden sonra Esad rejiminden farklı olarak, Yeni Suriye hükümetinde ve anayasasında ayrımcılığa yer verilmeyeceğini ve ülkedeki tüm dini ve etnik grupları kucaklayacaklarını belirtmiş, bu amaçla azınlıklara kabinede yer ayırmıştır. Ancak açıklanan kabinede, Suriye’nin en büyük etnik azınlıklarından ve kurucu unsurlarından biri olarak kabul edilen Türkmenlere yer verilmemiştir.
Suriye’de nüfus sayımı sürecinde insanların milliyeti kaydedilmediği için Türkmenlerin sayısı kesin olarak bilinmemektedir, fakat çeşitli kaynaklara göre sayıları 1-4 milyon civarındadır. Yıllardır Esad rejimine karşı muhalif cephede savaşan ve Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olan Türkmenler, yeni hükümette temsil edilmedikleri için tepki göstermektedir.
Suriye’de Esad rejiminin Aralık 2024’te devrilmesinin ardından Ahmed eş-Şara liderliğinde kurulan yeni geçiş hükümeti, ülkedeki etnik ve dini çeşitliliği yansıtma vaadiyle yola çıktı. 30 Mart 2025’te açıklanan kabine, 20 bakandan oluşuyor ve bu kabinede Müslüman Araplar ağırlıkta olmakla birlikte Hristiyan, Dürzi, Kürt ve Nusayri topluluklarından birer temsilciye yer verildi. Ancak Suriye’nin en büyük etnik azınlıklarından biri olan Türkmenler, bu kabinede tamamen dışlanarak temsil hakkından mahrum bırakıldı. Bu durum, Türkmen toplumunda derin bir hayal kırıklığı ve öfkeye yol açarken, yeni hükümetin kapsayıcılık iddiasını sorgulatan bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Türkmenlerin Suriye’deki Rolü
Türkmenler, Suriye’nin kuzeybatısından güneyine kadar geniş bir coğrafyada varlık gösteren ve tarihsel olarak Osmanlı mirasının bir parçası olarak görülen bir topluluk. Nüfus sayımlarında etnik kimliklerin resmi olarak kaydedilmemesi nedeniyle Türkmenlerin sayısı hakkında kesin bir veri bulunmuyor. Türkmenlerin nüfusunun 1 ila 4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor; nitekim Türkmen nüfusu Suriye İç Savaşı boyunca Esad rejimine karşı mücadelede önemli bir rol oynayacak kadar kalabalığa sahip. Özellikle Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi bölgelerde muhalif güçlerin yanında yer alarak hem askeri hem de toplumsal açıdan varlıklarını hissettirdiler. Ancak bu fedakârlıklarına ve Suriye’deki etnik varlıklarına rağmen, yeni hükümet tarafından dışlanmaları kabul edilemez bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
Kabinedeki Temsil Sorunu
Ahmed eş-Şara, geçiş sürecinde “ayrımcılık olmayacağı” ve “tüm grupları kucaklayacakları” yönünde iddialı açıklamalar yapmıştı. Kabinede azınlıklara yer verilmesi, bu sözlerin bir yansıması olarak görülse de Türkmenlerin yok sayılması, bu vaadin samimiyetine gölge düşürüyor. Kabinedeki 16 Müslüman Arap bakan, ülkenin çoğunluğunu temsil ederken, Hristiyan kökenli Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabawat, Dürzi kökenli Tarım Bakanı Emced Bedr, Kürt kökenli Eğitim Bakanı Muhammed Abdurrahman Turko ve Nusayri kökenli Ulaştırma Bakanı Yarub Bedir gibi isimler azınlıkların sembolik temsili olarak öne çıkıyor. Ancak Türkmenler, bu “kapsayıcı” tablonun dışında bırakılmış durumda.
Yeni hükümetin lideri Ahmed eş-Şara’nın geçmişte Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile olan bağlantıları, Türkmenlerin dışlanmasında etkili bir faktör olarak görülüyor. HTŞ, Türkmen gruplarla zaman zaman gerilimlerle gündeme gelmişti. İkinci olarak, Türkmenlerin Suriye muhalefeti içindeki dağınık yapısı ve tek bir çatı altında etkili bir temsil oluşturamaması, siyasi arenada temsilde birlik olamamalarına neden olmuş olabilir. Suriye Türkmen Meclisi gibi yapılar varlık gösterse de, bu oluşumlar, yeni hükümetteki karar alma süreçlerine nüfuz etmekte yetersiz kaldığını söyleyebiliriz.
Üçüncü bir olasılık ise bölgesel dengeler. Türkiye, Türkmenlerin en büyük destekçisi konumunda ve Suriye’nin kuzeyinde önemli bir aktör. Ancak eş-Şara yönetiminin, Türkiye’nin etkisini dengelemek adına Türkmenleri bilinçli olarak dışarıda tuttuğu yönünde spekülasyonlar mevcut. Bu durum, Türkmenlerin yalnızca bir etnik grup olarak değil, aynı zamanda Türkiye ile bağlantılı bir unsur olarak da hedef alındığı ihtimalini akıllara getiriyor.
Türkmen toplumu, kabinedeki bu dışlanmaya sessiz kalmadı. Suriye Türkmen Meclisi, HTŞ’nin düzenlediği Ulusal Diyalog Konferansı’nda da Türkmenlerin yok sayıldığını belirterek protesto bildirileri yayımladı. Türkmen liderler, Esad rejimine karşı verdikleri mücadelenin karşılıksız kaldığını ve yeni Suriye’de marjinalize edildiklerini ifade ediyor.
Türkmenlerin etkisizleşmesinin uzun vadede Suriye’nin iç barışını tehdit edebileceği ihtimali gündeme geliyor. Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olan Türkmenlerin, yeni hükümetin bu politikası ile etnik olarak nasıl konumlanacağı söz konusu. Türkiye’nin bu duruma nasıl bir tepki vereceği ise merak konusu. Şu ana kadar Ankara’dan resmi bir açıklama gelmemiş olsa da, Türkmenlerin dışlanması, Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir gerilim noktası yaratabilir.
İLGİLİ HABERLER
- İşgal altındaki bölgelerde “Turistik” turlar başlatılıyor!07 Nisan 2025Dünya
- İmamoğlu’nun gözaltına alınması dünyada geniş yankı buldu!19 Mart 2025Dünya
- Beğen%0
- Bunu Beğenmedim%0
- Ha-ha%0
- Şaşırtıcı%0
- Üzücü%100
- Öfke Uyandırıyor%0
İlk yorum yapan siz olun