Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin İzmir’de özellikle zemin yapısı zayıf olan bölgelerde daha yoğun hissedildiğini belirtti. Öziçer, kıyıya yakın ilçeler olan Çiğli, Karşıyaka, Bornova, Konak, Alsancak, Güzelbahçe ve Narlıdere'de alüvyon zemin nedeniyle sarsıntının şiddetli algılandığını ifade etti.
"Artçı Depremler 1-2 Hafta Daha Devam Eder"
İstanbul’un Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, yalnızca İstanbul ve ilçelerinde değil, İzmir başta olmak üzere birçok kentte hissedildi. Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, "Daha önceki çalışmalarda Adalar açıklarında olacağı tahmin ediliyordu ama Silivri açıklarında meydana geldi. Özellikle zemini kötü olan yerlerde ciddi bir şekilde hissedildi. Bu deprem ve artçılarının bir şekilde enerjiyi boşalttığını söyleyebiliriz. Ancak orada sıkışma çok büyük. Fayın Trakya tarafındaki parçası 1912 yılında kırılmıştı. Doğu tarafındaki parçası da daha önceki yıllarda kırıldı. Ancak Marmara Bölgesi'nin ortasında kalan parçada çok ciddi sıkışmalar oldu. 'Enerji boşaldı' desek de o bölgede sıkışma devam ettiği için İstanbul'un 7 ve üzeri büyüklükte bir depreme hazırlıklı olması gerekiyor. Ayrıca İstanbul'da ana şok 6.2 olunca büyüklüğü 5.5'e kadar gidebilen artçı depremler 1-2 hafta devam eder." dedi.
"Tek Nedeni Zemin Büyütmesi"
Silivri açıklarında meydana gelen depremin İzmir’de neden bu kadar etkili hissedildiğini değerlendiren Öziçer, bu durumun temel nedeninin zeminden kaynaklandığını vurguladı. "Bunun tek nedeni zemin büyütmesi. Kayalık zeminde ivmesi ve şiddeti çok küçükken; kumlu, suya doygun zeminlerde çok fazla oluyor. Deprem dalgaları 500 kilometre sonra durulmuşken, İzmir ve çevresine geldiğinde alüvyon tabakanın çok derin olması nedeniyle kendine gelerek daha büyük bir genliğe, güce ve ivmeye sebebiyet veriyor. İzmir'e ve çevresinde 500 kilometre uzaklıkta meydana gelen bir depremi hissetmenin en büyük nedeni bu" dedi.
En Fazla Hissedilen Yerler Zayıf Zeminli Bölgeler
İzmir’deki depremin etkilerine dair değerlendirmelerde bulunan Öziçer, sarsıntının en fazla hissedildiği noktaların zayıf zeminli bölgeler olduğuna dikkat çekti. Ana kayanın daha derinde bulunduğu Buca, Gaziemir, Bornova’nın ve Çiğli’nin üst kesimlerindeki Evka bölgelerinde deprem dalgalarının daha az hissedildiğini belirtti. Öte yandan, kıyı şeridine yakın olan Çiğli, Karşıyaka, Bornova, Konak, Alsancak, Güzelbahçe ve Narlıdere gibi ilçelerde, alüvyon tabakanın kalınlığı nedeniyle sarsıntının daha güçlü yaşandığını ifade etti. "Deprem dalgaları 6.2 büyüklükte, 500 kilometrede uzaklıkta olduğu halde bile bizi ciddi şekilde etkiledi. İstanbul'da 7 ve üzeri büyüklüğüne meydana gelebilecek bir depremin İzmir'de zemini alüvyon tabakanın derin olduğu yerlerde korkutması, ciddi bir şekilde panik yaratması muhtemel" diye konuştu.
"En Az İstanbul Depremindeki Kadar Risk Var"
Öziçer, İzmir'in deprem riskiyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Kentin jeolojik yapısına bakıldığında, Kuzey Anadolu Fay Hattı kadar uzun ve derin enerji birikimine sahip faylar barındırmadığını ifade etti. Bu nedenle İzmir’de 7’nin üzerinde bir depremin oluşmasının pek olası olmadığını söyledi. Ancak kentsel yapılaşma açısından durumun endişe verici olduğuna işaret ederek, "İzmir, fay karakteri ve birçok irili ufaklı fayların olmasına bakıldığında Kuzey Anadolu Fay Hattı kadar uzun, derin enerji birikimi yüksek olan faylardan oluşmuyor. O nedenle 7 üzeri deprem üretilmesi çok da mümkün değil. Ancak İzmir ve çevresinde 6.7 büyüklüğünde bir deprem bile olsa yapılaşmanın yüzde 70-80'inin zeminin zayıf olduğu bölgelerde olduğu, oradaki binaların da miadını doldurmuş olmasından dolayı en az İstanbul depremindeki kadar risk var. İzmir'de meydana gelecek daha düşük bir depremde can kayıpları anlamında riski, İstanbul'dan daha yüksek" dedi.