Terör örgütü PKK, bugün kongresini topladığını duyurdu. Gazeteci Murat Yetkin, PKK’nın silah bırakma ve fesih kongresindeki gecikmenin nedenlerine dair çarpıcı bir analiz kaleme aldı. Yetkin, resmî açıklamalarda gecikme gerekçesi olarak İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’in vefatının gösterildiğini, ancak bazı kaynaklara göre asıl sebebin başka olduğunu belirtti. İşte PKK’nın fesih sürecindeki son gelişmeler ve gecikmenin perde arkası!
PKK Kongresi ve Gecikme Tartışmaları
PKK, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025’te yaptığı “silah bırakma ve örgütü feshetme” çağrısının ardından, bugün kongresini topladığını açıkladı. Ancak süreç, beklenenden yavaş ilerledi. Murat Yetkin’e göre, Ankara’da konuşulanlara göre karar metni bir süredir hazırdı ve yalnızca son detaylar üzerinde çalışılıyordu. Yetkin, “Kandil ile İmralı arasında temas olup olmadığını doğrulatamadım, ancak PKK’nın ‘Kongreyi Öcalan yönetsin’ talebi, doğal olarak bir iletişim olduğunu düşündürüyor,” dedi.
Gecikmenin Asıl Sebebi Ne?
Yetkin’in bazı kaynaklara dayandırdığı bilgilere göre, gecikmenin temel nedeni Sırrı Süreyya Önder’in vefatı değil, PKK’nın üst ve üst-orta düzey yöneticilerinin geleceğine dair belirsizlikler. Fesih ve silah bırakma kararının açıklanması durumunda, bu yöneticilere ne olacağı konusunda çalışmalar yürütülüyor. Yetkin, şunları yazdı:
Üst düzey PKK’lıların geleceği: Türkiye’nin de onayıyla, bu yöneticilere siyasi sığınmacı statüsü sunabilecek ülkeler aranıyor.
Tercih AB ülkeleri: PKK/KCK’nın yıllardır örgütlendiği Avrupa ülkeleri, yöneticilerin gitmek istediği başlıca yerler. Ancak, bu ülkelerin de sığınma taleplerini kabul etmesi gerekiyor.
Bu süreç hem diplomatik hem de siyasi açıdan karmaşık bir tabloyu işaret ediyor. PKK’nın Suriye ve Irak’taki yapılanmaları da kongre sürecinin uluslararası boyutunu güçlendiriyor.
Ankara’da Artan Sabırsızlık
Ankara, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararını bir an önce açıklamasını beklerken, örgütün “Öcalan kongreyi yönetsin” talebi ve yöneticilerin geleceğine dair pazarlıklar, süreci yavaşlatıyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un daha önce belirttiği gibi, Öcalan’ın kongreyi canlı video konferansla yönetmesi mümkün değil; dolaylı iletişim yöntemleri öneriliyor. Yetkin, Ankara’nın Öcalan’ın farklı bir çağrı yapma riskinden çekindiğini ve bu nedenle temkinli davrandığını vurguluyor.
Barış Sürecinde Yeni Bir Dönem mi?
Terörr örgütü PKK’nın kongre duyurusu, Türkiye’nin “terörsüz bir gelecek” hedefinde önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak, üst düzey yöneticilerin durumu ve Öcalan’ın rolüne dair belirsizlikler, sürecin nasıl şekilleneceği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Yetkin’in analizi, bu tarihi dönüm noktasının hem umut hem de karmaşa barındırdığını ortaya koyuyor. Türkiye, barış sürecini kalıcı hale getirmek için diplomatik ve siyasi adımları dikkatle atmaya devam ediyor.