Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis'in vefatının ardından dikkat çekici bir detay ortaya çıktı. 266. Papa olan Francis’in, hayatını kaybettiği anda kişisel servetinin yalnızca 100 dolar olduğu bildirildi.
Vatikan kaynaklarına göre Papa Francis’in hiçbir kişisel mülkü, banka hesabı veya yatırımı bulunmuyordu. Yani maddi açıdan dünya nimetlerinden neredeyse tamamen bağımsız bir yaşam sürüyordu.
Aslında Papa olarak yılda yaklaşık 340.000 avro maaş almaya hak kazanıyordu. Ancak Papa Francis, göreve geldiği 2013 yılından itibaren bu maaşı kabul etmeyi reddetti. Kendi geçim masraflarını doğrudan Vatikan tarafından karşılatıyor, hiçbir kişisel gelir talebinde bulunmuyordu.
Bu tutumunun temelinde, Papa Francis’in bağlı olduğu İsa Cemiyeti'nin (Cizvitler) kuralları yer alıyordu. Bir Cizvit olarak, hayatının başlarında yoksulluk yemini etmişti. Papa olduktan sonra bile bu yemine sadık kalması, sade ve gösterişten uzak yaşam tarzıyla birleşince dünya genelinde büyük takdir toplamıştı.
Türkiye'den Tek Talebi Clio'ydu!
Papa Francis'in mütevazı yaşam biçimi, görev süresi boyunca attığı sembolik adımlarla da kendini gösterdi. Örneğin, 2014 yılında Türkiye'ye yaptığı resmi ziyarette lüks zırhlı araçlar yerine mütevazı bir Renault Clio kullanılmasını istemişti. Bu tercihi, onun gösterişten uzak karakterini ve sade yaşam felsefesini tüm dünyaya bir kez daha kanıtlamıştı.
Papa Francis, makamının sağladığı tüm imkanlara rağmen, kişisel zenginlik peşinde koşmayan, manevi değerleri ve halkla olan yakın ilişkisini her zaman ön planda tutan bir lider olarak hafızalarda kalacak.
