Murat Ağırel ve Timur Soykan'dan açıklama geldi
Sabah saatlerinde gözaltına alınan gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel, sulh hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarının ardından Adliye önünde açıklama yaptı.
Dün sabah İstanbul’da evlerinde gözaltına alınan gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, “tehdit” ve “şantaj” suçlamalarıyla yürütülen soruşturma çerçevesinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Flash Haber TV’nin devri ve alım süreciyle ilgili bir soruşturma başlatmıştı; gözaltı işlemi ise kanalın sahibi Erkan Kork’un şikayeti üzerine gerçekleştirilmişti.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan gazeteci Timur Soykan, “Buna alışmamak gerekiyor. Gazetecilerin haber yaptığı için evinin basılmasına alışmamak gerekiyor. Gazetecilerin röportaj yaptığı için tutuklamaya sevk edilmesine alışmamak gerekiyor” dedi. Timur Soykan, “Büyük bir hukuksuzluk yaşadık. Bir haber, bir röportaj yaptık. O röportaj yasadışı bahis baronu olduğu iddia edilen bir kişinin faaliyetleriyle ilgiliydi. Artık ülkede hukuk o hale gelmiş ki, o yasadışı bahis baronu olduğu iddia edilen kişi tutuklanıyor, cezaevine giriyor. Cezaevinden hiçbir mantığı olmayan, bir yandan Trump ile yemeğe gittiğini anlatan, bizim ona üstenci tavırlarda bulunduğumuzu söyleyen ama hepsi yalan olan, iftira olan suçlamalar yöneltiyor. Ve akıl almaz şekilde bunu yargı, savcılık ciddiye alıyor. Gazetecilik faaliyeti, sadece röportaj yapmak bir suça dönüştürülmeye çalışılıyor. Oysa biz sadece gazetecilik yaptık. Bir büyük skandalın peşindeydik. Murat da ben de” ifadesini kullandı.
Murat Ağırel: Ayağına çağırdı diyerek şikayetçi olmuş
Murat Ağırel de, “Çok ilginç bir süreç yaşadık. Bayramdan önce ifademizin alınması için emniyetten arandık, savcıya geldik hemen. ‘Acelesi yok bayramdan sonra ifadenizi alırız’ dediler. Bayramdan sonra avukatlarımız geldi ifade vermek istediğimizi söyledik. ‘Acelesi yok, perşembe günü verirsiniz’ dediler. Dün avukatımla konuştum, bugün saat 13.00’te buraya gelip Çağlayan Adliyesi’nde ifade verip yayınımıza gidecektik. Sabah saat 06.00’da polis arkadaşların zili çalmasıyla uyandık. Öğrendik ki benim daha önce kendisini arayarak, MASAK raporu ve iddianameyle ilgili sorularımın olduğunu belirttiğim, cevap hakkını kullanması gerektiğini söylediğim kişi, beni holding binasına çağırdı. Ben ‘Bunu kabul etmiyorum, gazeteciyim, etik olarak doğru olduğunu düşünmüyorum. Gazetemize gelin’ dedim. Kabul etmedi. Bu kabul etmeyişini, üstenci tavır olarak ‘Ayağına çağırdı beni’ diye şikayetçi olmuş. Sonra ortak noktada bir çay bahçesinde oturduk. Kendisinin de ses kaydı alması ve bizim de ses kaydı almamız şartıyla sadece çay içtik, kaydettik. Kaydettiklerimizin dışında iddiasına göre Flash TV’nin satışıyla ilgili bir şey sormuşuz ve onu baskı altına almaya çalışmışız” ifadesini kullandı.
İLGİLİ HABERLER
- TÜRKINFORM gündemde öne çıkanlar19 Mart 2025Gündem
- TÜRKINFORM gündemde öne çıkanlar18 Mart 2025Gündem
- TÜRKINFORM gündemde öne çıkanlar17 Mart 2025Gündem
Ağırel, şunları kaydetti:
“Ses kaydını evraklarda görmek istedik. Bana 5, Timur’a 3 soru soruldu Emniyet’te. Tamamının cevabını verdik çünkü tapeler var. Tapelerdekilerde açık açık yazıyor, ‘Biz buluşmak istemiyoruz, prensibimize ters’. Dosyada kuvvetli suç şüphesi diye bahsediliyor. Dosyanın içerisinde hiçbir şey yok. Bir tane kağıt parçası var, bir de polisin sorduğu sorular var. Avukat, ‘Biz müsait olduğunuzda getirip delilleri vereceğiz’ demiş. Dosyaya delili, ses kaydını biz sunduk. Mahkeme Başkanına rica ettik, dinleyin dedik, kendisi konuşmanın içerisinde diyor ki, ‘Beni en iyi anlayacak kişi Murat Ağırel’ diyor, ardından ‘Timur üstadım, en çok size güveniyorum’ diyor. Ardından şikayetçi oluyor. Biz bu dosyanın peşini bırakmayız.
Bayramdan önce hakkımızda şikayet vardı, o şikayete istinaden ifade verecektik ve acelesi yoktu. Bizim avukatlarımız buraya gelip ifade vermek istiyoruz dediğimiz günde, cezaevinden SEGBİS’e bağlanmış ve onu tehdit ettiğimizi ve şantaj yaptığımızı belirtmiş ama kesinlikle şantaj ve tehdit geçirmemiş, muğlak cümlelerle geçirmiş. Ne oldu? Tefrik edildi ve ayrıldı bu dosya. Sadece bu dosyadan yargılandık. Bunun içerisinde bir şey oluşturulmaya çalışılıyor. Bu oluşturulmaya çalışılan şeye karşı gazeteciliği savunduk, gazetecilik suç değildir dedik. Biz bugün ne yaptıysak, yarın 10 katını daha fazla yapacağız. Çünkü bu ülkenin çocuklarını uyuşturucuyla, yasadışı bahisle zehirliyorlar. Dominika’daki bir bankaya bu kişinin payfix hesabından 350 milyon dolar gitmiş. MASAK bunu tespit etmiş, ben etmedim. Yazı dizisi yaptım, cevap hakkını kullandırdım. Ben bunu yazdığım için cezaevinde bulunan yasadışı bahis baronunun şikayetiyle delil olmadan 16 saattir adliye ve emniyet koridorlarında geziyoruz. İsterlerse 160 saat bizi gezdirsinler, doğru bildiğimizi yazmaktan geri adım atmayacağız. Çünkü yolumuzu Uğur Mumcu aydınlatıyor. Eğer biz bu yoldan dönersek bize aşk olsun. Eğer siz dönerseniz size aşk olsun. Hiçbir gazeteci de dönmez bu yoldan.”
SON DAKİKA
- DMM, "Toki" iddialarını yalanlandı18 Nisan 2025Gündem
- Ersun Yanal, Bir Hafta İçinde Hem Annesini Hem Babasını Kaybetti18 Nisan 2025Futbol
- "İmamoğlu, dükkanlarımı gasp ettirdi"18 Nisan 2025Gündem
- Feci teleferik kazasında 4 kişi hayatını kaybetti!18 Nisan 2025Dünya
- ABD, Suriye'den çekiliyor mu?18 Nisan 2025ABD
- Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP'ye yüklendi: Sanatçılarımızı fişlediler!18 Nisan 2025Gündem
- Bir aşı daha ücretsiz oldu: Aile sağlığı merkezinde yapılıyor18 Nisan 2025Sağlık
- 103 çocuğa cinsel istismarda bulunan sapık yakalandı18 Nisan 2025Gündem
- Evdeki elektroniklerinizin içinde altın saklı olabilir! Uzmanlar uyarıyor18 Nisan 2025Teknoloji
- Beğen%0
- Bunu Beğenmedim%0
- Ha-ha%0
- Şaşırtıcı%0
- Üzücü%0
- Öfke Uyandırıyor%0
İlk yorum yapan siz olun