İngiltere’de yarı zamanlı bir çalışan olan Joanne Neill, izinli olduğu bir gün "arayı kapatma" başlıklı bir çevrim içi toplantıya çağrıldı. Ancak toplantının içeriği hiç de beklediği gibi olmadı. Görüşmede Neill’a işten çıkarıldığı bildirildi. Büyük şok yaşayan Neill, durumu mahkemeye taşıyarak hakkını aradı. Dermalogica UK adlı şirkette çalışan Neill, yaşadığı sürecin sadece bir işten çıkarma değil, aynı zamanda ayrımcılığa dayalı bir uygulama olduğunu savundu. Davaya bakan Yargıç Liz Ord, bu görüşe katıldı.
Zamanlama ve Yöntem Hukuka Aykırı
Yargıç Ord, kararında şirketin işten çıkarma sürecini hem yöntem hem de zamanlama açısından hukuka aykırı buldu. “Arayı kapatma” gibi nötr bir başlıkla yapılan görüşmenin, çalışanı hazırlıksız yakaladığını belirten yargıç, bu durumun etik dışı olduğunu vurguladı. Ayrıca çevrim içi toplantının, Neill'ın herhangi bir meslektaşı ya da insan kaynakları temsilcisinden destek almasına da engel teşkil ettiğine dikkat çekti.
Cinsiyet Temelli Dolaylı Ayrımcılık
Kararın en dikkat çekici yönlerinden biri ise dolaylı cinsiyet ayrımcılığı tespiti oldu. Yargıç Ord, kadınların yarı zamanlı çalışmaya erkeklerden daha meyilli olduğuna işaret ederek, bu tarz işten çıkarma politikalarının kadınları orantısız şekilde etkilediğini belirtti. Mahkeme, Neill’ın işten çıkarılmasının, onun yarı zamanlı çalışmasıyla doğrudan ilişkili olduğunu ve bu durumun dolaylı cinsiyet ayrımcılığı anlamına geldiğini hükme bağladı.
1.2 Milyon TL’lik Karar
Mahkeme kararıyla birlikte, Dermalogica UK şirketi Joanne Neill’e toplamda 24.042 sterlin (yaklaşık 1.2 milyon TL) tazminat ödemeye mahkûm edildi. Karar, özellikle yarı zamanlı ya da uzaktan çalışan personelin işveren politikalarına karşı daha savunmasız olabileceğini göstererek emsal niteliği taşıyor.
Bu dava, işverenlerin çalışanlara yönelik uygulamalarında şeffaflık, dürüstlük ve eşitlik ilkelerine her zamankinden daha fazla dikkat etmesi gerektiğini ortaya koydu.