İsveç'te Türk baba ve oğlu "kahraman" ilan edildi

Upplands Vasby bölgesindeki Prastgardsvegen Mahallesi’nde yaşanan olayda, baba-oğul komşularını kurtarmak için tereddüt etmeden alevlerin içine daldı.

Yerel gazete Mitti Upplands Vasby, bu kahramanlık hikâyesini manşetlerine taşırken, İsveç sosyal medyası da Mesut ve Furkan’ı “kahraman” olarak göklere çıkardı.
Konya’nın Kulu ilçesinden 2006 yılında İsveç’e göç eden Mesut Zengin, oğlu Furkan’ı antrenmana götürmek için evden çıktıkları sırada apartmanın dördüncü katında yükselen alevleri fark etti. Zengin, olayı şu sözlerle anlattı: “Biz birinci katta yaşıyoruz. Balkondaki yangını görünce hemen oğlum Furkan’a tüm dairelerin zillerini çalıp komşuları uyarmasını söyledim. Ben de üçüncü kata çıkıp kapıları çalarak herkesi tahliye etmeye çalıştım. Yangının başladığı dördüncü kata ulaştığımda kapıyı çaldım ve beş saniye bekledim. Eğer kimse açmasaydı, mutfak camını kırıp içeri girecektim. Neyse ki kapıyı yaşlı bir adam açtı. ‘Başka kimse var mı?’ diye sordum, eşinin içeride olduğunu öğrendim. İkisine de sakin olmalarını söyleyip, balkonlarının alev aldığını haber verdim ve dışarı çıkardım.”

Komşuların verdiği iki yangın söndürme tüpünü kullanarak alevlerle mücadele eden Zengin, “Tüplerle yangını bastırmaya çalıştım ama yoğun duman yüzünden dışarı çıkar çıkmaz kendimi kaybettim,” dedi. Ambulansta ilk müdahalesi yapılan Zengin, ailesinin gözyaşlarıyla dolu endişeli bakışları arasında hastaneye kaldırıldı. Zehirli duman soluması nedeniyle iki gün hastanede kalan Mesut Zengin, “Tedavi sürecinde bana çok iyi baktılar. Türk halkının yardımseverliğini bir kez daha gösterdik,” diye ekledi.

Oğlu Furkan ise o anları unutamadığını belirtti: “Babamı ambulansta baygın görünce çok korktum. Ama o komşularını kurtarmak için her şeyi göze aldı.”

Stockholm Botkyrka Türk Kültür Derneği Başkanı Uğur Ergün, Mesut ve Furkan’ı derneğe davet ederek onlara bir plaket takdim etti. Ergün, “Bu baba ve oğul, cesaretleriyle hepimize örnek oldu. Onlarla gurur duyuyoruz,” dedi.
Olay, İsveç basınında geniş yer bulurken, Mesut Zengin’in “Türklerin iyilikseverliğini kanıtladık” sözleri, bu kahramanlık öyküsünün ruhunu özetledi. Furkan’ın babasına duyduğu hayranlık ve korku dolu anlar ise bu destansı kurtarışın insanî boyutunu gözler önüne serdi. Stockholm’ün bu Türk kahramanları, alevler arasından sadece komşularını değil, bir milletin dayanışma ruhunu da kurtarmış oldu.