Eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar, PKK’nın kendini feshettiğini ve silah bıraktığını açıklamasının ardından Türk siyasetinde olası değişimlere dair dikkat çekici değerlendirmeler yaptı. Tayyar, sürecin başarıyla sonuçlanması durumunda DEM Parti’nin Cumhur İttifakı’nın yeni bir bileşeni olabileceğini öne sürdü. İşte Tayyar’ın iddiaları…
PKK’nın Fesih Kararı: Ne Anlama Geliyor?
Bölücü terör örgütü PKK, yayınladığı bildiriyle faaliyetlerine son verdiğini ve silah bıraktığını duyurdu. Bu karar, Türk siyasetinde büyük yankı uyandırırken, sürecin nasıl işleyeceği ve siyasi partilerin bu yeni döneme nasıl uyum sağlayacağı merak konusu. Şamil Tayyar, bir televizyon kanalında sürece dair kulis bilgilerini paylaşarak, bu kararın Türkiye’nin siyasi haritasını yeniden çizebileceğini belirtti.
“DEM Parti, Cumhur İttifakı’na Katılabilir”
Tayyar’a göre, eğer çözüm süreci başarıyla tamamlanır ve terör örgütü PKK tamamen tasfiye edilirse, DEM Parti’nin AK Parti, MHP ve Büyük Birlik Partisi’nden sonra Cumhur İttifakı’nın dördüncü ortağı olma ihtimali oldukça yüksek. “Süreç başarılı olursa, siyasi paradigmalar altüst olur,” diyen Tayyar, terörün bitmesi durumunda Türkiye’de huzur ortamının siyaseti yeniden şekillendireceğini vurguladı. Ancak sürecin başarısız olması halinde farklı senaryoların devreye girebileceğini de ekledi.
“Öcalan, DEM Parti’yi Yönetecek”
Tayyar, çözüm sürecinin başarıya ulaşması durumunda DEM Parti’nin dönüşeceğini ve Kandil’in etkisinden çıkarak doğrudan Öcalan’ın liderliğinde bir parti haline geleceğini iddia etti. “Öcalan siyasetin içinde olmaz ama DEM’in kadrolarını ve politikalarını o belirler,” diyen Tayyar, bu durumun DEM Parti ile Türk solu arasında bir kopuşa yol açabileceğini öngördü. Türk solunun, özellikle Türkiye İşçi Partisi öncülüğünde yeni bir sol cephe oluşturabileceğini ve DEM’den ayrılabileceğini belirtti.
“DEM ile Türk Solu Ayrışır, Yeni İttifaklar Doğar”
Tayyar, DEM Parti’nin Türk solundan bağımsızlaşarak kendine özgü bir kimlik kazanacağını ve bu süreçte Cumhur İttifakı ile iş birliği yapabileceğini söyledi. “DEM, Türk solunun prangalarından kurtulur ve ipler Öcalan’ın elinde olur,” diyen Tayyar, bu durumun CHP’nin siyasi stratejilerini derinden etkileyeceğini öne sürdü. CHP’nin, DEM olmadan yüzde 50’yi geçme şansının azalacağını ve yeni ittifak arayışlarına girebileceğini ifade etti.
“İyi Parti, Zafer Partisi ve Yeniden Refah’tan Milliyetçi Cephe”
Tayyar, çözüm sürecinin sonuçlarından bağımsız olarak Türk siyasetinde bir “milliyetçi cephe” oluşacağını düşünüyor. İYİ Parti, Zafer Partisi ve muhtemelen Yeniden Refah Partisi’nin bir araya gelerek milliyetçi-muhafazakâr bir ittifak kurabileceğini öngören Tayyar, bu ittifakın CHP’nin mevcut ittifak düzenini sarsabileceğini belirtti. Özellikle CHP’nin DEM Parti ile kurduğu ilişkiyle kazandığı belediyeler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki hesaplarının bu değişimden etkileneceğini vurguladı.
“Erdoğan’ın Görev Süresi Gündemde Değil”
Tayyar, çözüm sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev süresiyle ilgili bir Anayasa değişikliği ya da erken seçim gibi konuların şimdiye kadar hiç konuşulmadığını net bir şekilde ifade etti. “Bu süreçte sadece terörün bitirilmesi ve huzurun sağlanması hedefleniyor,” diyen Tayyar, DEM Parti’nin Cumhur İttifakı’na katılması durumunda bazı konularda iş birliği ve siyasi ortaklıkların doğal olarak gündeme gelebileceğini ekledi.
Yeni Bir Siyasi Dönem mi Başlıyor?
PKK’nın fesih kararı, Türkiye’de yıllardır süren bir sorunu çözme potansiyeli taşıyor. Ancak Şamil Tayyar’ın da altını çizdiği gibi sürecin başarısı her şeyi değiştirecek. DEM Parti’nin olası dönüşümü, yeni ittifaklar ve milliyetçi cephenin yükselişi, Türk siyasetinde kartların yeniden karılacağının habercisi. Vatandaşlar ve siyasetçiler, bu tarihi dönemeçte sürecin nasıl şekilleneceğini merakla bekliyor.
