Gündem
Haberler

Devlet Bahçeli’den gündemi sarsan açıklamalar: Erken seçim iddialarına sert yanıt!

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sağlık sorunları nedeniyle bir süredir grup toplantısı düzenlemezken, yayımladığı yazılı mesajla gündemi hareketlendirdi.

Koray TÜMAY
Son Güncelleme: 22 Nis 2025 14:57
Yayınlanma: 22 Nis 2025 13:21
Okuma Süresi: 12 dakika 1 saniye
Devlet Bahçeli’den gündemi sarsan açıklamalar: Erken seçim iddialarına sert yanıt!
Haberi Paylaş

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sağlık sorunları nedeniyle bir süredir grup toplantısı düzenlemezken,  yayımladığı yazılı mesajla gündemi hareketlendirdi. Erken seçim iddialarına, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısına ve Can Atalay kararına ilişkin sert açıklamalarda bulunan Bahçeli, “Seçimler zamanında yapılacak, taviz yok,” dedi. İşte Bahçeli’nin çarpıcı mesajlarının detayları:

Erken Seçim Tartışmalarına Net Çizgi

Son dönemde kulislerde dolaşan erken seçim iddiaları, MHP lideri Bahçeli’nin hedefindeydi. Bahçeli, bu iddiaları “yalan ve yaygara” olarak nitelendirerek sert bir dille reddetti:

“Erken seçimle partimizi tartışmaya yeltenen, niyet okuyuculuğuna teşebbüs eden çürüklerin hevesleri boşunadır. MHP ve Cumhur İttifakı’nın kararı kesindir: Seçimler zamanında yapılacak, bundan asla taviz verilmeyecektir.”

Teröristbaşı Öcalan’a Silah Bırakma Çağrısı

Bahçeli, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki açıklamalarına atıfta bulunarak, örgüte silah bırakma çağrısını yineledi:

İLGİLİ HABERLER

“Yakın vadede silahlar gömülmeli, demokratik siyasetin perdesi açılmalıdır. PKK, kongresini toplayıp örgütsel fesih işlemini tamamlamalı ve silahlarını Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim etmelidir. Bu, akla ve adalete en uygun seçenektir.”

Bahçeli’nin bu çıkışı, bazı kesimlerce “barış süreci sinyali” olarak yorumlanırken, diğerleri “terörle mücadelede kararlılık” mesajı olarak değerlendirdi.

Can Atalay Kararına CHP’ye Sert Tepki

Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay hakkındaki kararının TBMM kürsüsünden okunmasına sert tepki gösterdi. CHP’li Meclis Başkanvekili ve Kâtip Üye’yi hedef alarak şunları söyledi:

“Hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan Can Atalay’la ilgili AYM kararını okutan CHP zihniyeti, TBMM teamüllerini ve İç Tüzüğü açıkça çiğnemiştir. CHP’li Meclis Başkanvekili ve Kâtip Üye derhal istifa etmelidir.”

Bahçeli, bu olayın CHP’nin “hukuk tanımaz” tutumunun bir örneği olduğunu savundu. CHP’den henüz resmi bir yanıt gelmezken, konu sosyal medyada tartışma yarattı.

Bahçeli’nin Sağlık Durumu ve Grup Toplantısı

Geçirdiği rahatsızlık sonrası istirahat eden Bahçeli, bu hafta da MHP grup toplantısını düzenlemedi. Ancak MHP’nin sosyal medyada paylaştığı bir yürüyüş videosu, Bahçeli’nin sağlık durumunun iyiye gittiği mesajını verdi. Yazılı mesajıyla gündeme dönen Bahçeli, erken seçim spekülasyonlarına ve diğer tartışmalara net bir şekilde yanıt vererek partisinin duruşunu ortaya koydu.

Bahçeli’den Gündemi Sarsan Mesaj

MHP lideri Devlet Bahçeli, erken seçim iddialarını “çürük heves” olarak nitelendirip, “Seçimler zamanında yapılacak,” diyerek spekülasyonlara son noktayı koydu. PKK’ya silah bırakma çağrısını yineleyen Bahçeli, Can Atalay kararını TBMM kürsüsünden okutan CHP’yi sert bir dille eleştirdi. Yazılı mesajıyla gündemi belirleyen Bahçeli, MHP ve Cumhur İttifakı’nın kararlılığını vurguladı.

Bahçeli’nin açıklamasından öne çıkanlar şöyle oldu:

“Türk ile Kürt arasına nifak tohumları saçmak için on yıllardır müsait ortam ve durum kollayan iç ve dış odakların uykuları kaçmakta, rahatsızlıkları her hallerine sirayet etmektedir. Türk milleti varlığına, birliğine ve bin yıllık kardeşliğine emsali görülmemiş ölçüde düşkündür ve nitekim süte leke düşürmeme emelindedir.

Su akacak yatağını bulacaktır. Dalgalanan deniz sonunda durulacaktır. Kül yeniden ateş almayacak, alamayacaktır.

İyi niyetli, adil, azimli, anlayışlı, müşfik, hoşgörülü, sabırlı ve umutlu diyalog ve işbirliği marifetinin refakatinde; aracısız, aralıksız, bagajsız, pazarlıksız ve gizli gündemsiz temas ve iletişimin rehberliğinde hayırlı sonuçlar ortaya çıkacaktır. Kaldı ki samimi arzum ve inancım budur. Yakın vadede silahlar gömülüp kucaklayıcı ve demokratik siyasetin perdesi hiç kapanmamak üzere açılacaktır. Bu aşamada PKK’nın kongresini toplayıp 27 Şubat İmralı çağrısına binaen örgütsel fesih işlemini tamamlaması, silahları da Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim etmesi akla ve adalete en uygun seçenektir.
Kanlı ve kanunsuz silahlara veda insanlık değerlerine vefadır. Bu iş daha fazla uzamamalıdır. Demir tavında dövülmelidir.

Terörsüz Türkiye hedefinin gerçekleşmesi hususunda müjdeli haberleri sırasıyla almak, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında milli imkan ve kaynaklarımızı sosyal ve ekonomik kalkınmaya çevirmek, ülkemizi baştan ayağa reformlarla sarmak, yatırım seferberliğiyle donatmak, muasır medeniyetlerin üzerine sıçratacak hamleleri el birliğiyle yapmak temel ve öncelikli görevimizdir. Cumhur İttifakı bu görevi harfiyen yerine getirmeye inançlı, istekli, iradeli, dahası kabiliyetli ve yeterlidir.

Sırrı Süreyya Önder’e Geçmiş Olsun Mesajı

Allah’tan niyazım, terörsüz Türkiye hedefine samimiyetle hizmet eden DEM Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in bir an evvel sağlığına kavuşması ve şifa bulmasıdır.

DEM Parti’nin Türkiye partisi olması istikametinde açık tavrı ve yapıcı tutumu iyi bilinen isimlerden birisi olarak sivrilen Sayın Önder’in mesaisine dönmesi temennimdir. Türkiye prangalarından, kara propaganda aparatlarından kurtulacaktır.

CHP Genel Başkanı’nın ülkemize karşı tereddütsüz hayata geçirdiği hücum ve husumet siyasetine rağmen bu kurtuluş gerçekleşecektir. CHP’nin muhalefeti Türkiye’yi zora sokmak üzerine planlan müfrit ve müfsit bir muhalefettir.
CHP’nin muhalefeti vatanı ve devleti düşürmek maksadına matuf karanlık bir siyasettir. Demokrasi ve hukuk güvenliğimiz tehdit altındadır. Lise ve üniversite öğrencilerimizin arkasına saklanıp sokakları kışkırtan, utanmadan rızkı ve nimeti boykot eden, daha doğrusu milli ekonomiyi ve milli kurumları düşmanca hedef alanlar esasında Türkiye için bariz bir tehdit haline dönüşmüştür. CHP Genel Başkanı’nın “savaş ilan ederim” açıklaması ise sakat bir mantık, basiretsiz ve hatta skandal bir hezeyandır.

Kime savaş ilan edeceği, bu savaşı kiminle yapacağı, ne için savaşacağı, silah ve militan açığını nasıl takviye edeceği muamma, muallak ve muğlaktır.

Özgür Özel’e diyorum ki, dilemeyiz ama, şartlar başka tercih yapmamızı imkansızlaştırırsa ve ısrarla savaş ilanı için muhatap arayacaksan biz buradayız, nasıl savaşılır, nasıl mücadele edilir, savaş ilanının vahim sonuçları nasıl olur, bihakkın bunu ispat edecek kudret ve kırattayız.

Her şeyden önce CHP’nin, hukukun üstünlüğüne, gündemdeki yargı sürecine saygı duyması lazımdır. Sipariş kalabalıklar önünde bağırıp çağırmak, kel başa şimşir tarak misali, kasket giyip çakma ve kiralık traktör sürmek bağımsız ve tarafsız Türk mahkemelerine asla tesir edemeyecektir. Özgür Özel dingili kırmış, uçuruma savrulmuştur. Kaos ve kriz siyasetine hız vermiştir. Bunlardan daha dikkat çekeni ise iradesini ve siyasetinin kontrolünü Türkiye muarızı çevrelerin eline ve keyfine korkak şekilde terk etmiştir.

Özellikle TBMM Genel Kurulu’nun 16 Nisan 2025 tarihli 77’inci Birleşiminin açılmasından sonra CHP’li Meclis Başkanvekili ile CHP’li Katip Üyenin daha önceden yapılan bir tertip ve eylem planını tatbik ederek hukuksuz, kanunsuz ve korsan iş ve işlemleri 105 yıllık maziyi kucaklayıp bugüne gelen Gazi Meclisi’mize karşı çok büyük haksızlık, hayasızlık ve siyasi ahlaksızlıktır.

Hakkında verilen kesinleşmiş hapis cezası bilinen Can Atalay’la ilgili Anayasa Mahkemesi’nin kararının hüküm kısmını okutan CHP zihniyeti teamülleri ve İç Tüzüğü açıkça çiğnemiştir.

Tekraren ifade etmek isterim ki, CHP’li Meclis Başkanvekili ve CHP’li Katip Üye derhal istifa etmelidir.

Bir başka tedbir olarak, bu yasama yılının sonuna kadar TBMM Başkanı, CHP’li Meclis Başkanvekiline Genel Kurulu yönetme ruhsat ve izni vermekten imtina etmelidir. Konunun bir mahkum hakkındaki kararı gayri meşru ve gayri ahlaki şekilde okutulmasından daha farklı boyutları vardır. TBMM böylesi bir yetki ihlaline ve sorumluluk aşımına tesadüf etmemiştir.

Can Atalay ile ilgili okutulan metin, bununla mündemiç doğurması ümit edilen hukuksal sonuç mutlak butlanla batıldır. Bir siyaset eskisinin böylesi alacakaranlık zamanlarda abuk sabuk konuşması da potansiyel hazımsızlığını sürekli deşifre etmektedir.
Gazi Meclisi’mizin 105’inci yıl dönümünde vaki rezalet milli iradeye ağır saldırı ve suikasttır. Bugün Can Atalay kararını kaçak-göçek ve fırsatçılıkla okutanlar, yarın Türkiye’nin aleyhine bir başka muhtemel tasarruf ve teklifi oldubittiye getirerek gündeme taşıyabilecektir.

CHP artık tehlikeli bir siyasi odaktır. Milli güvenliğimiz ve demokrasi hayatımız adına zehirli bir siyasi organdır. İlk Meclis’in hatıraları CHP’de buharlaşmıştır. Milli Mücadele yılları silinip atılmıştır. Kuvayı Milliye geleneği silindir gibi ezilmiştir. Çok daha üzücü olanı ise Aziz Atatürk’ün anılarının çiğnenmiş olmasıdır. CHP milli egemenliğe karşı gelmiştir. Bilindiği üzere, 23 Nisan 1920’de demokrasi ve millet egemenliği tarihsel sahnesine tam olarak çıkmıştır.

Demokrasi ve millet egemenliği ancak bu değerlere hürmet ve riayet etmesini bilen milletin ahlaklı temsilcileri vasıtasıyla anlam ve kalıcılığını bulacaktır.
Dünyanın o zamanki siyasi ve toplumsal ikliminde Meclisimiz taşıdığı eşsiz özellikleriyle hem insanlık için örnek, hem de Türk tarihi açısından ibret, ilham ve ihtiram vesikasıdır.
Unutmayalım ki, hakimiyet havzalarımızdan birer birer çekildiğimiz ıstırap dolu tablo içinde, Türk milletinin o dönemdeki en son, en etkili hamlesinin adı Büyük Millet Meclisi’dir.

Nihayetinde TBMM; Türk milliyetçiliğinin, millet ve vatan sevdasının millet iradesiyle buluşması, ayrılmamak üzere birleşmesidir.

Nihai olarak şehadetlerle dolu vatan topraklarında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni canlı bir şekilde görmek, anlamak, tanımak mümkündür, her vicdan sahibi için de şeref konusudur.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle TBMM daha da etkinlik kazanmış, asıl fonksiyonuna tam olarak kavuşmuş, denge ve denetleme vasfı tescillenmiştir.

İlaveten kuvvetler ayrımı netleşmiş, kesinleşmiştir. TBMM, Türk milletinin alın teri, göz nuru, cepheden cepheye verdiği kurtuluş mücadelesinin ilelebet yaşayacak iradesinin mümtaz bir tecelligahıdır.

Gazi Meclis, CHP’ye ve müfteri koalisyonunun tahriklerine takılmadan, daha güçlü, gerçek işlev ve tarihi mirasına daha da sahip bir mevkie erişmiştir.

Büyük Millet Meclisinin açılması, aziz milletimizin varlığına ve bekasına yönelmiş dayatmalar karşısında neleri göze alıp, neleri başarabileceğinin de imrenilecek bir numunesini teşkil etmiştir.

Gerek Büyük Millet Meclisi’nin açılış şartları, gerekse sonradan yaşanan siyasi, sosyal gelişmelerin tamamı; milletimizi küçümseyen, onuruna ve mukaddesatına el ve dil uzatmaya yeltenen, gücünü sınamaya kalkışan mihrakları nasıl bir akıbetin beklediğini anlamaları açısından da tarihi ihtar belgesi olmuştur.

Bu nedenle, Millet Meclisimizin açılması ile başlayan sürecin manasını ayrıntıları ile bilmenin, devlet ve millet hayatımızda yeniden karşımıza çıkan benzer tehditlerin doğru anlaşılması bakımından çok önemli olduğunu düşünüyorum. En karamsar ortamda, en müşkül anlarda bile Türk milletine gücü yetmeyenlerin, bugün yeni maceralarla şanslarını bir kez daha denemeye kalkışmaları bu açıdan boş bir gayret olacaktır. TBMM görevinin başındadır, açıktır, Türkiye Cumhuriyeti’nin kalpgahı, Türk milletinin ta kendisidir. Erken seçim yalan ve yaygarasıyla partimizi tartışmaya yeltenen, küçücük akıllarıyla niyet okuyuculuğuna teşebbüs eden çürüklerin hevesleri boşunadır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın kararı kesindir, seçimler zamanında yapılacak ve bundan da asla taviz verilmeyecektir.”

 

 

 

 

  • Bunu Beğenmedim%0
  • Ha-ha%0
  • Şaşırtıcı%0
  • Üzücü%0
  • Öfke Uyandırıyor%0

Görüşünüzü Yazın

Aklınızdan neler geçiyor?
İlk yorum yapan siz olun
ÜST
Paylaş
KİM KİMDİR?TARİHTE O AN