İstanbul’u sarsan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından telefonlara gelen uyarı mesajları tartışma yarattı. Özellikle Android işletim sistemli bazı telefon kullanıcıları depremden hemen önce "Deprem olacak" bildirimi aldıklarını söylerken, bazı cihazlara hiçbir uyarı ulaşmadı.
Peki bu sistem nasıl çalışıyor?
Konuya ilişkin açıklama yapan Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, erken uyarı sisteminin temelinde sismik dalgalar arasındaki hız farkı olduğunu söyledi. Depremin ilk habercisi olan birincil (P) dalgaları saniyede 6-7 kilometre hızla yayılırken, yıkıcı etkisi olan ikincil (S) dalgaları ise saniyede 3-4 kilometre hızla ilerliyor. Sistem, P dalgasını algıladığı anda S dalgasının geleceğini hesaplayarak telefonlara veya altyapı sistemlerine sinyal gönderiyor.
Ancak bir sorun var: Depremin merkez üssüne çok yakınsanız, bu iki dalga neredeyse aynı anda ulaşacağı için telefonunuza uyarı gelse bile kaçacak zamanınız olmayabilir.
“Gemlik’te bir deprem olsa, İstanbul’a 1-2 saniye önce haber verilebilir.” diyen Tüysüz, bu sistemin özellikle Marmara bölgesinde saniyelerle sınırlı kaldığını belirtti. Ancak İzmir gibi daha uzak şehirlerde bu süre 15-20 saniyeye kadar çıkabiliyor.
Ne kadar yeterli?
Tüysüz, bu birkaç saniyelik sürenin bireyler için çok da yeterli olmadığını, sistemin esas olarak doğal gazı, elektriği ve kritik altyapıyı otomatik olarak kesmek için kullanıldığını söyledi.