Gündem

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM grup toplantısında açıklamalarda bulundu!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel'i hedef aldı: "Şeffaf olacaklardı, bantçı çıktılar. Yabancı basına salya sümük ağlıyor."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i hedef aldı. Özel’in sokak dedikodularıyla siyaset yaptığını belirten Erdoğan, “CHP güya şeffaf olacaktı, bantçı çıktılar” diyerek Ekrem İmamoğlu’nun otel görüşmelerine göndermede bulundu. Erdoğan ayrıca, Özel’in yabancı basına verdiği demeçleri eleştirerek, “Salya sümük ağlıyor, kendini de partisini de rezil ediyor” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Gündeminde CHP ve Özgür Özel vardı.

Sandıkta tokadı yiyen muhalefet başladı milleti aşağılamaya ve suçlamaya. Şimdi değerli kardeşlerim, Türk demokrasisinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri toksik muhalefet anlayışıdır. CHP, ülkenin en büyük muhalefet partisidir.

CHP'nin başındaki zat, sokak dedikodularıyla siyaset yapıyor. Milli Eğitim Bakanımıza, Maliye Bakanımıza, İçişleri Bakanımıza, yargı mensuplarımıza, emniyet güçlerimize saldırarak gündeme gelmeye çalışıyor. Kendi partisini ahtapot gibi saran yolsuzları, sahtekarları demokrasi kahramanı ilan ediyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nu Örnek Verdi!

Yabancı medya kuruluşlarına salya sümük ağlayarak sadece kendisini değil partisini de utandırıyor. Üslup derseniz berbat. Buradan yaptığı hakaretleri, CHP Genel Başkanı ve şürekasına misliyle iade ediyorum. Biz ne kimseye hürmetsizlik ederiz, ne de dava arkadaşlarımıza sagısızlık yapılmasına sessiz kalırız.

Senin siyaset seviyen bırakın bizi, bırakın buradaki heyeti, herhangi bir şehrimizin parti temsilcilerinin bile gerisindedir. Bir de kalkmış, Cumhurbaşkanlığı adaylığı hevesi peşinde koşmaya başlamış.

Ondan öncekinin de sonucu ortada. Cumhurbaşkanı olacaktı, şaibeli bir şekilde tarih oldu. Bakalım daha kaç CHP'li siyaset girdabından telef olup gidecek.

Şimdi ne kapısını çalan, ne de halini hatırını soran var. Bunun nefesi 2028'e kadar yetecek mi hep birlikte izleyip göreceğiz. Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunca daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek.

"Vatandaşlarımın Her Birine Selamlarımı Gönderiyorum"

Grup toplantımızın burada yapacağımız istişare ve değerlendirmelerin ülkemiz milletimiz demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum toplantımızı teşrif eden misafirlerimize hoş geldiniz diyorum.

Sizlerin vasıtasıyla çeşitli platformlar üzerinden bizleri takip eden vatandaşlarımın her birine selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Değerli arkadaşlar siyasi gündeme dair değerlendirmelerimize geçmeden önce bir iki hususun altını çizmek istiyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 105. Kuruluş Yıl Dönümü ile Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladık. Sizlerle birlikte 23 Nisan 1920'den bu günü Türkiye'nin istiklali, istikbali ve hürriyeti için emek vermiş ter dökmüş bu yüce çatı altında millet için mücadele etmiş tüm milletvekillerini adına şükranlarımı sunuyorum.

"Tüm Şehitlerimize Gazilerimize, Kahraman Askerlerimize Allah'tan Rahmet Niyaz Ediyorum"

Meclisimizin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal'in yanı sıra Kurtuluş savaşımızı sev ve idare eden ilk meclisteki tüm milletvekillerini bu vesileyle bir kere daha rahmetle iade ediyorum.

Aynı şekilde dün gururla idrak ettiğimiz Kut'ül Amare zaferimizin 109 yıl dönümünü tebrik ediyor, tüm şehitlerimize gazilerimize, kahraman askerlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.

27 Nisan pazar günü ise Cumhurbaşkanlığı seçimi bahane edilerek milli iradeye yapılan hadsizliğin 18 seneyi devriyesiydi. Meclis iradesini ve hukuku hiçe sayma girişimi karşısında çok net bir duruş sergileyerek milletin emanetine ve Türk demokrasisine cesaretle sahip çıktık.

"AK Parti'nin Sahibi Milletidir"

Daha sonra Görüldüğü üzere o gün Aslında tarihin akışını da değiştirdik 7 Şubat MİT Krizi Gezi Olayları 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'un başarısız olmasının gerisinde 27 Nisan gecesi aldığımız yürekli tavır vardır.

Bundan sonra da demokrasimize vesayetin gölgesinin düşmesine izin vermeyeceğiz. Aziz kardeşlerim hep söylediğimiz gibi AK Parti milletin kurduğu, milletin büyüttüğü, girdiği her mücadeleden milletin desteğiyle galip çıkmış bir partidir. AK Parti'nin bir sahibi varsa o da milletimizin ta kendisidir.

"Siyasi Beleşçilik Ülkemizdeki Muhalefetin Tarzıdır İşidir"

23 yıllık iktidarımızdan aldığımız ilhamla, cesaretle geleceğe çok daha umutla, heyecanla bakıyoruz. Şahsen lise çağlarımızdan beri içinde olduğumuz kutlu davamızı yaşatma ve yüceltme uğraşında gördüğümüz hakikat budur. Elbette şartları değerlendirmek başka şeydir suyun önünde sürüklenen bir kütük gibi şartlara teslim olmak başka şeydir.

Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır işidir, hevesidir. Bunlar ülkeleri, milletleri, şehirleri için hiçbir hayalleri, hiçbir vizyonları, hiçbir programları, projeleri olmadığı halde her seçimde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Son örneğini 2023 seçimlerinin ardından gördüğümüz üzere sandıkta seçmenden tokadı yiyince de başlarlar millete hakaret etmeye, milleti aşağılamaya, milleti suçlamaya.

Kendilerinin içinde hiçbir şey olmayan boş çuval gibi ayakta durmalarının mümkün olmadığını görmek kabullenmek istemezler.

"Her Cephede Mücadele Ediyoruz!"

Her ne kadar birçok cephede mücadele yürütüyor olsak da Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden gelecek inanca güce iradeye sahibiz.

Yaklaşık 11,5 milyonluk üyesiyle sadece ülkemizin değil dünyanın en geniş tabanlı partilerinden biri olan AK Parti'yi temsil etmek, işte bu büyük yükü omuzlamaya talip olmak demektir. Böylesini önemli bir vazifenin sorumluluğunu üstlenmeyi yük olarak değil göğsümüzde gururla taşıdığımız bir şeref madalyası olarak görüyoruz.

Her birinizin de bu yüksek şuurla hareket ettiğini çok iyi biliyorum. Ben sizlere bu kadroya sonsuz derecede inanıyor ve güveniyor.

Büyük bir sabırla yürüttüğümüz terörsüz Türkiye projesini de dikkatle takip ettiğimiz Suriye'deki gelişmeleri de, Akdeniz'de giderek kızışan çekişmeleri de, ekonomideki hassasiyetleri de, işte böyle bir projeksiyonla yönetiyoruz

Yine deprem meselesi başta olmak üzere insanımızı ilgilendiren her hususta aynı şekilde hareket ediyoruz.

"Bu Milletin Hakkını Hukukunu Çıkarlarını Savunmak Hepimizin Görevidir"

Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, sahtekarlığın, ahlaksızlığın partisi kimliği olmaz.

İster İstanbul'da ister başka yerde olsun ortada bir deli dumrul düzeni varsa yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez. Bu Milletin hakkını hukukunu çıkarlarını savunmak hepimizin görevidir.

Deprem Bölgesinde Yapılan Çalışmalar!

Deprem bölgesinde 2 yılda 201 bin konutu teslim ederek, yıl sonuna kadar da 453 bin konutu bitirmeyi planlayarak bu konudaki rüştümüzü zaten ispatladık.

Ama iş yapmak yerine sadece şov yapanlar yüzünden her depremde İstanbul için yüreğimiz ağzımıza geliyor. Deprem riski olan başka şehirlerimizde kentsel dönüşüm çalışmalarını engelleyenler varsa onlar da aynı vebalin ortağıdır.

Ülkemiz, milletimiz, emekçilerimiz, girişimcilerimiz, evlatlarımızın aydınlık geleceği için yapmamız gereken çok işimiz var.