Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Şimdi kimi sırtından bıçaklayacaksınız?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul Teşkilatı İftarında yaptığı konuşmada CHP'yi sert sözlerle eleştirerek, son günlerde toplumu kutuplaştırmaya yönelik adımlar attıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Teşkilatı İftar Programı’nda yaptığı açıklamalarda, CHP’yi sert bir şekilde eleştirerek, son günlerde milletin huzurunu bozan ve toplumu kutuplaştıran tutum sergilediklerini vurguladı.
Erdoğan konuşmasında, “Mevcut yönetim altında CHP, seçmenlerinin taleplerini meclise taşıyan bir parti değil, gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür. Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP’yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa ulaştırmış durumdadır. Zaten biz bunları üç kelimeyle tanımlamadık mı? Çöp, çukur, çamur. İşte, aynısını yapıyorlar. ” dedi.
Hiçbir Zulüm Payidar Olmamıştır
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkan başlıkları şu şekilde:
“Bu mukaddes günlerin, Gazze ve Filistin başta olmak üzere gönül coğrafyamızın çeşitli yerlerinde hayat ve haysiyet mücadelesi veren tüm kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum. Kan ve gözyaşından beslenen Siyonist Netanyahu yönetimi, geçtiğimiz hafta ateşkesi bozarak Gazze’deki soykırımlarına tekrar başladı. Siyonist rejim, özellikle çocukları hedef alarak, özellikle kadınları katlederek, Gazze’de oluk oluk masum kanı döküyor. Hiçbir kutsal tanımayan İsrail hükümetinin, Ramazan ayında sahur vaktinde düzenlediği saldırılarda 700’ün üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Rabb’imden hepsine rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Vahşetin daha hazin tarafı şudur. Batılı yönetimler başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesi Gazze’deki barbarlık karşısında büyük bir umursamazlık içindedir. Hak ve hukuktan bahsedenlerin, insanları derisinin rengine, inancına göre nasıl ayırdığının en acı şahidi Gazze ve Filistin’dir. Dikkat ediniz. Mazlum Filistinli, zalim de İsrailli olunca kullanılan dil de birden değişmiştir. Öldürülen gazeteciler Gazzeli olunca, uluslararası basın ve bu noktada basın kuruluşlarının tavrı anında değişmiştir. İnsan hakları ve özgürlükler konusunda dünyaya ders verenlerin hiçbiri, henüz kundaktaki yavruların alçakça öldürülmesine tepki göstermiyor. Soğuk betonlara sıra sıra dizilen beyaz kefenli çocuk cenazeleri bile kilit vurulmuş vicdanların açılmasına yeterli gelmiyor. Burada şunu bir kez daha açık açık söylemek arzusundayım. Biz, zalime kimliğine göre davrananlar gibi asla olmadık ve olmayacağız. Canı yanan, zulüm gören, kendi topraklarında katliama uğrayan her bir mazlumun acısını yüreğimizde hissediyoruz. Türkiye olarak, ateşkesin yeniden tesisi ve katliamların son bulması için çok yönlü bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Ramazan Bayramı öncesinde bu çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Bundan tam 1400 yıl önce Uhud Savaşı’nda nöbet yerlerini terk etmeyen okçular gibi biz de Filistin davasına son nefesimize kadar samimiyetle sahip çıkacağız. Şunun da bilinmesinde fayda görüyorum. Hiçbir zulüm payidar olmamıştır. Gazze’deki kardeşlerimize yönelik zulüm de inşallah payidar olmayacak, en kısa zamanda sona erecektir. Suriye’de olduğu gibi Allah’ın izniyle Gazze’de de bu zulüm dolu karanlık günler atlatılacak, inşallah geriye sadece dayanışma kalacak, cesaret kalacak, kardeşlik görevimizi yapmanın izzeti, şerefi, vakarı kalacaktır.”
Her Birimiz Aziz Milletimizin Hizmetkarıyız
“Ramazan ayı, oruç ibadetiyle birlikte bizim için milletimizle kucaklaşma, vatandaşımızla hemhal olma, yeni gönüller kazanma vesilesidir. Ramazan ayı boyunca biriktirdiğimiz muhabbet, yılın geri kalanında millete hizmet aşkımızı sürekli dinç ve taze tutmaktadır. AK Parti olarak, her zaman Ramazan ayını layıkı veçhile geçirmeye gayret ettik. Genel merkeziyle, kadın ve gençlik kollarıyla, il, ilçe, belde teşkilatlarıyla ve elbette belediyeleriyle Türkiye genelinde hepimiz sahadayız. İstanbul İl Teşkilatımız da, Ramazan boyunca 39 ilçenin dört bir yanında yaptığı çalışmalarla İstanbullu hemşerilerimizin yanında oldu. Sahur ve iftar programları, hane ziyaretleri ve daha pek çok etkinlikle İstanbullu vatandaşlarımızla bir araya geldi. İhtiyaç sahiplerinin imdadına koştu. Ramazan’ın dayanışma iklimini yeşertti. Bu vesileyle ilçe teşkilatlarımızdan kadın ve gençlik kollarımıza, İstanbul’da partimiz, şehrimiz ve milletimiz için gecesini gündüzüne katıp canla başla çalışan tüm yol arkadaşlarıma teşekkürlerimi iletiyorum. Mevla gayretlerinizi zayi etmesin. Her birinize çalışmalarınızda güç kuvvet versin. Kalan günleri de en verimli şekilde değerlendirerek inşallah bu Ramazan’ı hakkını vermiş olarak tamamlayacağız. Bayramda da yine milletimizle beraber olacak, gönüllere dokunacağız. Şunu lütfen bir an olsun unutmayınız. Bizler hepimiz, millete sevdalanmış bir kadroyuz. Her birimiz aziz milletimizin hizmetkarıyız. Allah ömür ve imkan verdikçe hepimiz bu görevimizi en iyi şekilde yerine getirmenin çabasında olacağız. Kırarak, dökerek, dışlayarak değil, gönüller kazanarak ilerleyeceğiz. Kamplaşmayı körükleyen, kutuplaşmayı derinleştiren, kucaklaşmayı, muhabbeti, konuşmayı ve kardeşliği yücelten tarafta yer alacağız. Muhalefet ne yaparsa yapsın. Biz sağ duyuyu, sabrı ve sükuneti hiçbir zaman terk etmeyeceğiz. Bizim belediyelerimiz yolsuzluktan yana olmayacaktır. Bizim belediyelerimiz haksızlıktan yana olmayacak. Bizim belediyelerimiz hak, hakikat, helal, haram nedir bunu bilerek halkına hizmet edecektir. ”
İLGİLİ HABERLER
- Kabine toplanıyor! Masada hangi konular var?24 Mart 2025Gündem
- Cumhurbaşkanı Erdoğan İBB soruşturması hakkında konuştu! Beklenen açıklama geldi20 Mart 2025AK Parti
Zaten Biz Bunları Üç Kelimeyle Tanımlamadık mı? Çöp, çukur, Çamur
“İşte bu mübarek günleri milletimizin iç cephesini takviye için fırsata çevirmeye çalışırken, bakıyorsunuz ana muhalefet tam tersi bir gündemle hareket ediyor. Önce Suriye’de eski resim artıklarının çıkardığı olayları bahane ederek ülkemizde mezhepçilik fitnesini alevlendirmek istediler. Alevi canlarımızı kışkırtarak kardeşliğimize adeta pusu kurmaya kalktılar. Birbirimize daha sıkı kenetlenerek hamdolsun bu oyunu boşa çıkardık. Milletimiz, CHP’nin Suriye’deki ateşi ülkemize taşıma tezgahına tıpkı 14 yıl boyunca olduğu gibi yine düşmedi, provokasyonlara gelmedi. Bunda muvaffak olamayınca bu sefer işte bu yolsuzluk operasyonu üzerinden milletimizi provoke etmeye kalkıştılar. 4 gündür milletin huzurunu kaçırma, insanlarımızı kutuplaştırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar. Önlerine gelene hakaret etmekten, sadece görevini yapan polislerimize saldırmaya, yolsuzluk ihbarlarını araştıran yargı mensuplarımıza gözdağı vermekten sokak terörüyle milli iradeyi baskı altına almaya kadar ne ararsan bunlarda her şey var. Son olarak, bugün basın yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler. Televizyonların, medya gruplarının adını bile vererek, ‘hepinizin hesabını tutuyorum’ diyerek medyayı tehdit ettiler. Ya böyle siyaset olur mu? Böyle politika olur mu? İstanbul başta olmak üzere, şehirlerimizde bir gerilim ve kargaşa atmosferi oluşturmak için her yolu deniyorlar. Şimdi değerli kardeşlerim, gelinen noktada şunu çok net görebiliyoruz. Mevcut yönetim altında CHP, seçmenlerinin taleplerini meclise taşıyan bir parti değil, gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür. Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP’yi boğazına kadar kire, pasa, çamura, yolsuzluğa, hukuksuzluğa ulaştırmış durumdadır. Zaten biz bunları üç kelimeyle tanımlamadık mı? Çöp, çukur, çamur. İşte, aynısını yapıyorlar.”
Gazi’nin Partisi Hırsızların Emrine Vermişlerdir
“Ama bir özellikleri var. Lafa her başladıklarında Atatürk’ün kurduğu parti olmakla övünenler, sırf ağa babalarına diyet borçlarını ödemek adına Gazi’nin partisini hırsızların emrine vermişlerdir. CHP sadece deveyi hamuduyla götüren haramilerin değil, marjinal sol örgütlerin de oyuncağı haline gelmiştir. Bakın şunu bugün açık açık konuşmak mecburiyetindeyiz. Yüz binlerce gencin hakkının yendiği diploma sahtekarlığı dahil, ortaya akıl, vicdan ve ahlak sınırlarını aşan bir sürü pislik saçılıyor. Sağdan, soldan balya balya paralar, dolarlar, avrolar fışkırıyor. Yüzlerce milyar liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor. Ama CHP genel başkanı ve şürekası bunların hiçbirine cevap veremiyor. Milletin huzuruna çıkıp, ‘sahtekarlık yoktur, hırsızlık yoktur, yoksuzluk, usulsüzlük, rüşvet, irtikap, iltimas yoktur’ diyemiyorlar. ‘Ne biz, ne de arkadaşlarımız harama el uzatmadı’ diyemiyorlar. Kendi belediye başkanlarına, kendi belediye yöneticilerine, beraber iş yaptıkları, yıllarca birlikte yol yürüdükleri arkadaşlarına kefil olamıyorlar. Çıkıp aslanlar gibi iddialara cevap vermek yerine, bize saldırarak, Cumhur İttifakı ortağımıza ve onun muhterem genel başkanına edepsizlik ederek, sokakları karıştırarak, gençlerin arkasına saklanarak, marjinal sol örgütleri öne sürerek yavuz hırsız misali suç bastırmaya çalışıyorlar. Buradan CHP genel başkanına soruyorum? Sayın Özel, neden korkuyorsunuz? Neden çekiniyorsunuz? Bu telaş, bu panik havası, bu saldırganlık niye? Daha düne kadar ‘şaibe yok’ diyordunuz. Daha düne kadar şeffaflıktan, dürüstlükten dem vuruyordunuz. Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu? Ne oldu da dizleriniz titremeye başladı? Şimdi kimi tasfiye edecek, kimi sırtından hançerleyeceksiniz? Alengirli yollarla şimdi kimin ayağını kaydıracaksınız?”
‘Gazi’nin Emaneti’ Diyerek CHP’ye Oy Veren İnsanlarımızı da Üzüyor
“Bugün burada şu hakikati çok net ifade etmek isterim. Ortaya dökülen bütün bu pislikler sadece bizi ve milletimizi değil, CHP içindeki vicdan sahiplerini de rahatsız etmektedir. CHP’ye çökmüş bir avuç paragözün asırlık partiyi parmağında oynatması, ‘Gazi’nin emaneti’ diyerek CHP’ye oy veren insanlarımızı da üzüyor, mahcup ediyor, öfkelendiriyor. Emin olun samimi CHP’li vatandaşlarımız da, İSKİ skandalından 32 yıl sonra aynı rezilliklere tekrar şahit olmayı içlerine sindiremiyor. Bunun işaretlerini sadece yargıya yapılan ihbarlarda değil, medyadan sosyal medya mecralarına birçok yerde rastlıyoruz. Şurası artık anlaşılmıştır. CHP, bünyesini zehirli bir sarmaşık misali saran bu haramilerden, bu yağmacılardan temizlenmedikçe, siyasi itibarını da, siyasi parti kimliğini de tekrar kazanamaz. Çünkü siyasette onur, haysiyet, güven bir kez kaybedilirse, bir daha yerine kolay kolay konulamayan erdemlerdir. CHP Genel Başkanı Sayın Özel iradesine vurulan zincirleri kıramamış, vesayetten kendisini maalesef bir türlü kurtaramamıştır. Bakın tüm samimiyetimle söylüyorum. Türkiye’nin ana muhalefet partisinin ve genel başkanının bu hallere düşürülmesinden biz asla, evet hoşnut değiliz. Biz karşımızda CHP’nin mevcut durumu gibi perişan değil, kalitemize ve kalibremize uygun bir muhalefet görmeyi arzu ederiz. Bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Sokaklara çıkarak, yanına sol örgütleri, marjinalleri, vandalları alarak milli iradeye parmak sallama dönemleri artık geride kalmıştır. Sokak terörü üzerinden siyasete ve adalete istikamet çizildiği günler, eski Türkiye ile birlikte tamamen mazide kalmıştır. Türkiye demokratik bir ülkedir. Bir hukuk devletidir. Üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bağımsız bir ülkedir. Cesaretiniz varsa bırakın demokrasiyi işlesin, bırakın hukuk işlesin. Yüreğiniz yetiyorsa bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan Türk milleti adına kararını versin. Bırakın, akla kara, masumla mücrim, hukuk tarafından ortaya çıkarılsın. Siz ister kabul edin, ister kabul etmeyin. Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Türkiye’de suç işleme özgürlüğü olan imtiyazlı bir azınlık yoktur ve olmayacaktır. Demokrasinin, hukukun, meşru zeminin dışında çözüm arayanlar, bugüne kadar daima avuçlarını yalamışlardır, inşallah bundan sonra da emellerine ulaşamayacaklardır. CHP ve yandaşlarının, tahriklerle kamu düzenini bozmalarına, milletimizin huzurunu kaçırmalarına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Türkiye üzerinde operasyon yapılmasına, ameliyat yapılmasına, toplum mühendislikleriyle 85 milyonun arasına yeni nifak duvarları örülmesine müsamaha göstermeyeceğiz. Bin yıldır olduğu gibi Alevi’si Sünni’siyle, Kürt’ü Türk’üyle, Laz’ı Çerkez’iyle bu topraklar üzerinde bir ve beraber yaşamaya, kardeşçe yaşamaya inşallah devam edeceğiz. Bir olacağız. Beraber olacağız. Birlik olacağız. Diri olacağız. Kendi menfaatlerini korumak için 85 milyonun kardeşliğine pusu kuranları hep birlikte bozguna uğratacağız. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Şimdiden, İstanbul İl Teşkilatımızın, İstanbullu hemşehrilerimizin Kadir Gecelerini ve Ramazan Bayramlarını tebrik ediyorum.”
SON DAKİKA
- Düzce'de polis kavga ihbarı diye gitti, bakın altından ne çıktı...10 Nisan 2025Düzce Haberleri
- Okul koridorlarında bomba iddia: Tatil süreleri değişiyor mu?10 Nisan 2025Eğitim
- Şiddetli rüzgar Hakkari'yi talan etti!10 Nisan 2025Hakkari Haberleri
- "O" ünlü kendinden 32 yaş küçük sevgilisi tarafından dolandırıldı!10 Nisan 2025Magazin
- Timur Soykan ve Murat Ağırel'i şikayet eden isim bakın kim çıktı!10 Nisan 2025Gündem
- Mevduat faizi zirvede: 52 ay sonra enflasyonu aştı10 Nisan 2025Ekonomi
- Dünyanın Çatısı'na yolculuk: Yeryüzünün göğe en yakın yeri!10 Nisan 2025Gezelim Görelim
- Özgür Özel, İmamoğlu ile aralarındaki anlaşmazlığı açıkladı10 Nisan 2025Gündem
- Beğen%100
- Bunu Beğenmedim%0
- Ha-ha%0
- Şaşırtıcı%0
- Üzücü%0
- Öfke Uyandırıyor%0
İlk yorum yapan siz olun