Cumhurbaşkanı Erdoğan: Küresel güvenlik sistemi değişmeli!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Büyükelçiler ile İftar" programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Büyükelçiler ile İftar” programında önemli açıklamalarda bulundu. İftar sofrasının manevi atmosferinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, Ramazan ayının tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirmesini diledi.
Avrupa’nın Ayrılmaz Bir Parçasıyız
Konuşmasında Avrupa Birliği üyelik sürecinin Türkiye için stratejik bir öncelik olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olarak, Avrupa Birliğine üyelik sürecimizi stratejik önceliğimiz olarak görüyoruz.” dedi.
Teröre Yer Yok!
Terörün hem Türkiye’nin hem de bölgenin geleceği için kabul edilemez olduğunu belirten Erdoğan, “Ülkemizin, bölgemizin geleceğinde teröre yer olmadığını herkesin anlamasını, planlarını buna göre yapmasını tavsiye ediyoruz.” diyerek, terörle mücadeledeki kararlılıklarını yineledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan diğer başlıkları şu şekilde:
Dünya 5’ten Büyüktür
İLGİLİ HABERLER
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ramazan Bayramı mesajı30 Mart 2025Gündem
“Küresel güvenlik mimarisine ve kural temelli sisteme güven azaldıkça maalesef tedirginlik artmakta, her koyun kendi bacağından asılır anlayışı yayılmakta, orman kanunları öne çıkmaktadır. Gücü elinde bulunduranın, zayıfı tahakküm altına alması ciddi sorunları da beraberinde getirmektedir. Dikkatinizi çekiyorum. Zayıfın, mağdurun, mazlumun, güçsüzün hakkını arayabileceği kapılar maalesef teker teker kapanıyor. Kelimenin tam anlamıyla, altta kalanın canının çıktığı daha adaletsiz, daha acımasız bir uluslararası gerçeklik inşa ediliyor. Artan yabancı düşmanlığını, terörizmi, faşist partilerin ve hemen her krizin süratle çatışmaya evirilmesini bu yeni gerçeklikten bağımsız okuyamayız. Şayet önüne geçilmezse bunun varacağı yer, üzülerek söylemeliyim ki askeri veya siyasi patlamalar olacaktır. Bunun işaretleri şimdiden görülmeye başlanmıştır. Dolayısıyla sorunları zamana bırakarak, sorunlara gözlerimizi kapatarak, gelen tehlikeye kayıtsız kalarak hiçbir yere varamayız. Dünya 5’ten büyüktür şiarıyla verdiğimiz mücadele, bırakın sorun çözmeyi, kendisi sorun üreten işte bu küresel sistemin yerine daha kuşatıcı bir yapının inşası içindir. Şunu bugün bir kez daha açık ve net ifade etmek isterim. Küresel karar alma mekanizmalarının dünyanın değişen şartlarına uyum sağlamasının vakti çoktan gelmiştir. En basitinden dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların artık karar alma süreçlerinde hak ettikleri şekilde temsil edilmesi gerekiyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto yetkisine sahip bir İslam ülkesinin bulunması ihtiyaçtan öte artık bir zorunluluktur”
Mazluma da Zalime de Kimlik Sorulmaz
Ancak 5 daimi üyenin adaleti esas alan bir güç paylaşımına gitmek yerine, güç temel yüzüyle sorunları bastırmaya çalıştıklarını görmekteyiz. Şurası unutulmasın ki, bu değişim dalgasına direnildikçe sorunlarımızın hem sayısı hem de ölçeyi büyümeye devam edecektir. Tabi bizim bütün bu gerçekleri açık yüreklilikle dinlendirmemizin kimi dostlarımızı memnun etmediği bilincindeyiz. Ama biz Dost Acı Söyler prensibine yürekten inanan bir ülkeyiz. Eleştiriye uğrasak dahi hakkı, hakikati ve tüm insanlık için en doğru olanı söylemekten geri durmadık, bundan sonra da geri durmayacağız. Değerli misafirler, krizlerle çevrili bir coğrafyada enerji güvenliğinden terörle mücadele, gıda güvenliğinden kalkınmaya kritik roller üstleniyoruz. İyi günde dost ve kardeş bildiğimiz insanların kötü günlerinde de yanlarında olmaya çalışıyoruz. 500 yılı aşan köklü diplomasi tecrübemizin rehberliğinde krizleri çözmenin, insani dram, zulüm ve mağduriyetleri sona erdirmenin peşindeyiz. Bu süreçte ilkemiz şudur mazluma da zalime de kimlik sorulmaz. Biz kriz bölgelerine bakarken etnik aidiyetleri, ilaçları, renkleri, kökenleri değil yalnızca el uzatılması gereken insanlar görürüz.
Çözüm Rusya’sız da Ukrayna’sız da Olmaz
Gazze’de nasıl insanlığın vicdanı olmaya gayret ediyorsak, Ukrayna’daki sivil kayıpların önüne de aynı hissiyatla geçmenin mücadelesini veriyoruz. Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğimizi sürdürürken, muhtemel bir çözümün ne Rusyasız ne Ukraynasız olabileceğine inanıyoruz. İlk günden bu yana ateşe körükle gitmeden krize çözüm üretmeyi amaçladık. İstanbul süreci, Karadeniz tahıl girişimi, esir takası gibi inisiyatiflerle savaş şartlarına rağmen müzakere ve uzlaşının mümkün olabileceğini gösterdik. Savaşan taraflarda herhangi birini dışlayan formüllerin sonuçsuz kalacağını her vesile ele dile getirdik. Gelinen noktada bu yaklaşımların ne kadar gerçekçi ve isabetli olduğuna hep birlikte şahit oluyoruz. Şu gerçeği bugün bir kez daha tekrarlıyorum. Kalıcı barış ancak adil ve onurlu bir barışla mümkündür. Bunun yolu da iki tarafın temsil edildiği bir müzakere sürecinden geçiyor. Bölgemizin kana çatışmaya ve gözyaşına doyduğunu artık herkesin tüm tarafların görmesini ümit ediyoruz.
SON DAKİKA
- Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel serbest bırakıldılar11 Nisan 2025Gündem
- Dortmund'dan sürpriz karar! Beşiktaş bu fırsatı kaçırmayabilir11 Nisan 2025Futbol
- Bir efsane daha minderi bıraktı! Yasemin Adar'dan veda11 Nisan 2025Spor
- ABD'de helikopter Hudson Nehri'ne düştü10 Nisan 2025ABD
- Samsunspor'dan Galatasaray maçı öncesi flaş paylaşım!10 Nisan 2025Futbol
- Ankara’da eğitime kar tatili: Valilikten resmi açıklama geldi10 Nisan 2025Ankara Haberleri
- Dilan Polat'ın lüks araçları satışa çıktı! İşte fiyatları10 Nisan 2025Gündem
- Beğen%0
- Bunu Beğenmedim%0
- Ha-ha%0
- Şaşırtıcı%0
- Üzücü%0
- Öfke Uyandırıyor%0
İlk yorum yapan siz olun