CHP’de kurultay bilmecesi! 6 Nisan’da neler olacak?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 6 Nisan’da olağanüstü kurultay yapmaya hazırlanırken yargı süreci partiyi belirsizliğe sürüklüyor. Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş tarafından açılan dava sonucunda mahkeme, tedbir talebini reddetti. Ancak asıl kritik süreç devam ediyor: Eğer mahkeme kurultayın iptaline karar verirse CHP’yi hangi senaryolar bekliyor?

İşte CHP’nin önündeki üç kritik ihtimal:

Kurultay Yapılacak ve Geçerli Sayılacak

Mahkeme, iptal davasını reddederse CHP 6 Nisan’da sorunsuz bir şekilde kurultayını yapacak ve parti içindeki yönetim değişimi kesinleşecek. Bu durumda, mevcut Genel Başkan Özgür Özel ve ekibi parti içindeki gücünü pekiştirmiş olacak.

Mahkeme Kurultayı İptal Edebilir, Kayyum Atanabilir

Eğer mahkeme olağanüstü kurultayın hukuka aykırı olduğuna karar verirse, CHP’yi kayyum yönetimine devredebilir. Bu kayyum heyeti, partiyi yeni bir seçimli kurultaya taşımakla yükümlü olacak. Bu ihtimal, parti içindeki gerilimi artırabilir ve yönetim krizine yol açabilir.

Eski Yönetime Kısıtlı Yetki mi Verilecek?

Mahkeme, CHP’yi geçici olarak eski yönetime yani Kılıçdaroğlu dönemine teslim edebilir. Ancak bu yetki yalnızca partiyi olağanüstü kurultaya götürmek için kullanılabilecek.

Kurultay Sonrası İptal Kararı Çıkabilir mi?

CHP, mahkeme süreci tamamlanmadan 6 Nisan’da kurultay yapabilir. Ancak kulislerde, kurultay tamamlandıktan sonra mahkemeden iptal kararı çıkabileceği konuşuluyor. Eğer böyle bir karar gelirse, yapılan kurultayın geçersiz sayılması gündeme gelebilir.

CHP’yi Zor Bir Süreç Bekliyor

CHP’nin geleceği, büyük ölçüde mahkemeden çıkacak karara bağlı. 6 Nisan’da yapılacak kurultay parti içi dengeleri belirleyecek olsa da, mahkeme süreci bu dengeleri altüst edebilir. En kritik senaryo, kurultayın gerçekleşmesi ancak daha sonra iptal edilmesi olur. Bu durumda, CHP yönetimi açısından büyük bir belirsizlik ve kaos yaşanabilir.

Parti içinde “seçim sonrası iptal” ihtimali yüksek sesle konuşuluyor. Eğer böyle bir karar çıkarsa, CHP yeniden bir iç hesaplaşmaya girecek ve yönetim boşluğu oluşacak. Sonuç olarak, CHP yalnızca siyasi rakipleriyle değil, kendi içindeki hukuki ve siyasi mücadeleyle de karşı karşıya. Bu sürecin nasıl sonuçlanacağı, partinin geleceğini ve 2028 seçimlerine giden yol haritasını büyük ölçüde belirleyecek.