Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Rasim Ozan Kütahyalı’nın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik “Risk alarak söylüyorum her türlü şerefsizliği yapıyorsun” ifadeleri için kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. İşte olayın detayları:
Büyükçekmece Başsavcılığı’ndan Takipsizlik Kararı
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Kütahyalı’nın 31 Mart 2024’te Lider Haber’de sarf ettiği sözlere ilişkin soruşturmayı 15 Mayıs 2025’te sonuçlandırdı. Başsavcılık, ifadelerin İmamoğlu’nun kamu göreviyle ilgili olmadığını, bu nedenle “kamu görevlisine hakaret” suçu yerine uzlaşma ve şikâyete tabi “hakaret” suçu oluşturduğunu belirtti. İmamoğlu’nun şikâyette bulunmaması da takipsizlik kararının gerekçesi olarak gösterildi.
Kütahyalı’nın Tartışmalı İfadeleri
Kütahyalı, 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesi Lider Haber’de yaptığı değerlendirmelerde İmamoğlu’nu hedef aldı. “Ekrem İmamoğlu, Kürtlerin sırtına basarak kazanamayacağını görüyorsun. Risk alarak söylüyorum her türlü şerefsizliği yapıyorsun. Adam satın alma, adam kayırma, ona buna paralar dağıtma,” dedi. Ayrıca, CHP’li delegelere rüşvet dağıtıldığına dair bir rapor okuduğunu iddia ederek, “Devletten korkmam, gider açıklarım,” şeklinde konuştu.
CİMER Şikâyeti ve Soruşturma Süreci
Kütahyalı’nın sözleri üzerine bir vatandaş, 28 Mart 2024’te CİMER üzerinden şikâyette bulundu. Şikâyette, Kütahyalı’nın İmamoğlu’na hakaret ettiği belirtilerek işlem yapılması talep edildi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, şikâyet üzerine hakaret suçu kapsamında soruşturma başlattı, ancak 15 Mayıs 2025’te kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
İmamoğlu’nun Açtığı Tazminat Davası
Ekrem İmamoğlu, Kütahyalı’nın ifadeleri nedeniyle tazminat davası açtı. 23. Asliye Hukuk Mahkemesi, 5 Aralık 2024’te kararını açıklayarak Kütahyalı’nın İmamoğlu’na 60 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti. Kütahyalı’nın avukatı, sözlerin mesleki yorum kapsamında olduğunu ve kişilik haklarına saldırı olmadığını savundu, ancak mahkeme bu savunmayı kabul etmedi.
Başsavcılığın Gerekçesi
Başsavcılık, Kütahyalı’nın sözlerinin İmamoğlu’nun kamu göreviyle bağlantılı olmadığını, bu nedenle hakaret suçunun uzlaşma ve şikâyete tabi olduğunu belirtti. İmamoğlu’nun şikayetçi olmaması, soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanmasında belirleyici oldu.