Almanya: Orbán'ı cezalandırma zamanı geldi

Almanya, yeni kurulan hükümeti ile AB içinde, ‘Avrupa Birliği’nin (AB) demokratik değerlere aykırı hareket eden üye ülkelere karşı daha kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini’ dile getiriyor. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz’in başını çektiği muhafazakârlar ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında şekillenen koalisyon, AB içinde yaptırımların sertleştirilmesini istiyor. Koalisyonun taslak programında, oy haklarının dondurulması ve AB fonlarının durdurulması gibi caydırıcı önlemler öne çıkıyor. Her ne kadar Macaristan açıkça zikredilmese de, uzmanlar bu söylemlerin uzun süredir hukukun üstünlüğünü ve medya özgürlüğünü zedelemekle itham edilen Viktor Orbán yönetimini hedef aldığını belirtiyor.

Almanya’nın Şubat 2025’teki erken seçimlerde sandıktan zaferle çıkan CDU/CSU ittifakı, SPD ile koalisyon görüşmelerini tamamlayarak hükümeti kurma yolunda ilerliyor. Friedrich Merz’in başbakanlığında oluşan bu yeni yönetim, AB’nin ‘temel ilkelerine’ meydan okuyan ülkelere daha fazla tolerans gösterilmeyeceğini dile getiriyor. Koalisyon anlaşmasında, “Avrupa’nın birliğini ve değerlerini korumak için daha etkili mekanizmalar devreye sokulmalı” ifadesi dikkat çekerken, bu adımın özellikle Macaristan’ın, AB içinde yıllardır eleştirilen politikalarına bir yanıt niteliğinde olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Orbán Ne ile Suçlanıyor?

Orbán hükümeti, basın özgürlüğünü kısıtlayan yasalar, yargı bağımsızlığını tehdit eden reformlar ve AB fonlarını şeffaf olmayan şekilde kullanmakla suçlanıyor. AB Komisyonu, geçtiğimiz yıllarda Macaristan’a karşı hukukun üstünlüğü mekanizmasını devreye sokmuş ve bazı fonları askıya almıştı. Ancak Almanya’nın yeni koalisyonu, bu yaptırımların yetersiz kaldığını savunarak daha ileri adımlar atılmasını talep ediyor. Merz, seçim kampanyası sırasında, “Avrupa’da demokrasiyi baltalayanlara karşı sessiz kalamayız” diyerek Orbán’a dolaylı bir gönderme yapmıştı.

Macaristan Cephesi Sessiz

Macaristan cephesinden ise henüz resmi bir tepki gelmedi, ancak Budapeşte’nin bu baskıya karşı sert bir duruş sergilemesi bekleniyor. Orbán, geçmişte AB’nin benzer girişimlerini “egemenlik ihlali” olarak nitelendirerek reddetmiş ve kendi politikalarını “Macar halkının iradesi” olarak savunmuştu. Almanya’nın önerdiği yaptırımlar hayata geçerse, Macaristan’ın AB Konseyi’ndeki oy hakkı askıya alınabilir ve milyarlarca euro değerindeki fonlara erişimi engellenebilir.

Almanya’nın bu çıkışı, AB içindeki bölünmeleri de yeniden gündeme getirdi. Polonya gibi bazı doğu Avrupa ülkeleri, Macaristan’a destek sinyali verirken, Fransa ve Hollanda gibi batı ülkeleri ise Almanya’nın önerisine sıcak bakıyor. AB’nin lokomotif ülkelerinden Almanya’nın bu tutumu, Avrupa’da yeni bir dönemin kapısını aralayabilecek nitelikte. Yeni kurulan hükümetin planları, önümüzdeki aylarda Brüksel’de yoğun tartışmalara sebebiyet verecek gibi görünüyor.