Dünya
Haberler

ABD-İsrail görüşmesinde Ankara rüzgârı!

Perihan ÜNAL
Son Güncelleme: 07 Nis 2025 11:27
Yayınlanma: 07 Nis 2025 11:27
Okuma Süresi: 4 dakika 32 saniye
ABD-İsrail görüşmesinde Ankara rüzgârı!
Haberi Paylaş

ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Beyaz Saray’daki ikinci görüşmesi, yalnızca iki liderin kişisel yakınlıklarının ya da müttefiklik vurgusunun ötesinde; Orta Doğu’nun mevcut gerilimleri, ticaret politikaları ve bölgesel güç mücadeleleri bağlamında dikkatle incelenmesi gereken bir buluşma niteliği taşıyor. Görüşme gündeminin derinliği ve zamanlamasının “aceleye getirildiği” yönündeki yorumlar, bölgede ve küresel siyasette yeni bir hamle dönemine girildiğini gösteriyor.

Ticaret Cephesinde Kriz: İsrail de Hedefte

Trump yönetiminin küresel ticaret düzenini alt üst eden gümrük politikaları, şimdi doğrudan İsrail’i de etkiliyor. İsrail’e uygulanan yüzde 17’lik ek gümrük vergisi, 40 yıllık ABD-İsrail serbest ticaret anlaşmasının ruhuna aykırı bir adım olarak değerlendirilirken, Netanyahu’nun bu konuyu Trump ile doğrudan görüşecek ilk lider olduğunu vurgulaması, Tel Aviv’in bu durumdan duyduğu rahatsızlığın seviyesini gösteriyor.

Trump’ın ekonomik milliyetçilik çizgisi, sadece Çin ya da AB gibi büyük ekonomik aktörleri değil, geleneksel müttefikleri de zor durumda bırakıyor. İsrail tarafı, bu gümrük uygulamasını bir “ekonomik baskı unsuru” olarak görüyor ve Washington’un bu politikalarla Tel Aviv üzerinde daha fazla etki kurmak istediği düşünülüyor.

Gazze ve Rehineler: İç Siyasetten Bölgesel Pazarlığa

Gazze’de tutulan İsrailli rehinelerin akıbeti, Netanyahu için hem iç hem dış politikada kritik bir sınav niteliğinde. Bu nedenle, Trump ile yapılacak görüşmenin ana başlıklarından biri de Gazze’deki gelişmeler ve bu kriz çerçevesinde Amerika’nın desteğini sağlamak olacak. Bu görüşme aynı zamanda, Netanyahu’nun bölgedeki askeri operasyonlarını meşrulaştırma ve kendi siyasi konumunu güçlendirme çabasıyla da yakından bağlantılı. Rehine meselesi, yalnızca insani değil, aynı zamanda siyasi ve diplomatik bir pazarlık konusuna dönüşmüş durumda.

Türkiye Gündemde: Rekabet mi, Normalleşme mi?

İsrail Başbakanlık Ofisi’nin yaptığı açıklamada Türkiye-İsrail ilişkilerinin doğrudan gündeme alınacağının belirtilmesi, iki ülke arasındaki gerilimli diplomatik seyrin yeniden değerlendirmeye açıldığını gösteriyor. Türkiye’nin Suriye’deki artan etkisinin Tel Aviv’de endişe yarattığı düşünülüyor. İsrail’in geçtiğimiz hafta Suriye’deki bazı hava üslerine düzenlediği saldırıların “Türkiye’ye mesaj” olarak yorumlanması, bölgedeki stratejik hesaplaşmaların ne kadar karmaşıklaştığını ortaya koyuyor.

Öte yandan Ankara, İsrail’in saldırgan politikalarını açıkça eleştiriyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “İsrail ile çatışma istemiyoruz” açıklaması, tansiyonu düşürmeye yönelik bir söylem olsa da, Türkiye’nin İsrail karşıtı duruşunu yumuşattığı anlamına gelmiyor. Türkiye’nin Gazze’ye insani yardım konusunda ısrarcı tutumu ve bölgede artan diplomatik girişimleri, Tel Aviv tarafından bir güç gösterisi olarak algılanıyor. Trump ve Netanyahu’nun bu başlık altında nasıl bir yaklaşım sergileyeceği, Türkiye-ABD ilişkilerini de dolaylı olarak etkileyebilir.

İran ve UCM: İki Kritik Gölge

Trump’ın açıklamalarında sıkça hedef aldığı İran, bu görüşmenin en tartışmalı başlıklarından biri. 7 Ekim sonrası gelişmeleri tamamen İran’a bağlayan Trump, bu ülkenin yeniden ekonomik güce kavuştuğunu ve vekil aktörler aracılığıyla bölgeyi istikrarsızlaştırdığını savunuyor. Netanyahu’nun da bu görüşmede İran’a karşı daha sert tedbirler alınması yönünde baskı yapması bekleniyor.

Bununla birlikte, Netanyahu’nun Washington ziyaretinden önce Macaristan’a yaptığı resmi ziyaret, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin hakkında çıkardığı tutuklama kararını gölgede bırakma girişimi olarak değerlendiriliyor. Macaristan’ın UCM’den çekilme kararı alması ve Orban’ın Netanyahu’ya gösterdiği yakınlık, İsrail’in kendisini yalnızlaştıran diplomatik cepheye karşı alternatif ittifaklar kurma çabasını yansıtıyor.

Yeni Dönemin İlk Satırları mı Yazılıyor?

Trump-Netanyahu görüşmesi, sadece iki müttefik liderin bir araya gelmesinden ibaret değil. Bu buluşma, ABD’nin Orta Doğu politikalarının yönü, İsrail’in uluslararası izolasyona karşı geliştirdiği taktikler, Türkiye’nin bölgesel yükselişi ve İran’a karşı geliştirilen yeni stratejiler gibi birçok başlığın aynı anda tartışıldığı çok katmanlı bir diplomatik hamle.

Türkiye’nin adı doğrudan gündem maddesi olarak zikrediliyorsa, bu Ankara’nın bölgedeki rolünün artık görmezden gelinemeyecek kadar güçlendiği anlamına gelir. Bu nedenle önümüzdeki günlerde yalnızca ABD-İsrail ilişkileri değil, Türkiye-ABD ve Türkiye-İsrail hattında da yeni gelişmelere hazırlıklı olunmalı.

İlgili Etiketler
  • Bunu Beğenmedim%0
  • Ha-ha%0
  • Şaşırtıcı%0
  • Üzücü%0
  • Öfke Uyandırıyor%0

Görüşünüzü Yazın

Aklınızdan neler geçiyor?
İlk yorum yapan siz olun
ÜST
Paylaş
KİM KİMDİR?TARİHTE O AN