Trump: O telefon gelecek!

ABD Başkanı Donald Trump, Çin’le yapılacak ticaret anlaşması konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Trump, Çin’in bir ticaret anlaşması yapmak istediğini ancak bunun nasıl başlayacağı konusunda belirsizlikler yaşadığını belirtti. Truth Social platformundan yaptığı paylaşımda, “Çin de bir anlaşma yapmak istiyor, ama nasıl başlayacaklarını bilmiyorlar. Biz onların aramasını bekliyoruz. O telefon gelecek!” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının daha da tırmanacağı ve iki ülke arasında anlaşma sağlanmasının zaman alacağı yönündeki endişeleri artırdı.

Trump’ın bu sözleri, Çin’in ticaret anlaşmaları konusunda aceleci olmadığını, ancak uzun vadede anlaşmak için hevesli olduğunu gösteriyor. Öte yandan, Çin bu açıklamaların ardından, ABD’nin gümrük tarifelerine karşı misilleme yaparak kendi ek tarifelerini uygulamaya koymuştu. Trump, bu tarifelerin daha da artması durumunda Çin’e yönelik %50 oranında ek tarifeler getireceği tehdidinde bulundu, bu da iki ülke arasındaki gerginliğin büyümesine neden oldu.

Bununla birlikte, Trump’ın Güney Kore’yle yaptığı görüşmelerde ise daha olumlu bir hava vardı. Trump, Güney Kore’nin üst düzey müzakere heyetinin ABD’ye doğru yola çıktığını belirtti ve her şeyin olumlu göründüğünü ifade etti. Ancak, Çin’le olan ilişkilerde daha dikkatli bir yaklaşım benimsemesi gerektiği de açık bir şekilde görülüyor. Trump’ın açıklamalarına göre, Çin’le yapılacak anlaşmalarla ilgili şu an için net bir başlangıç yok, ancak Washington, Pekin’in aramalarını bekliyor.

ABD borsaları ise, yaşanan ticaret savaşları ve belirsizlikler sonrasında önemli bir toparlanma sürecine girdi. Yüzde 6’lık düşüşün ardından borsalar %3 oranında bir yükseliş gösterdi. Bu toparlanma, finansal piyasaların ticaret savaşlarının ve gümrük tarifelerinin uzun vadeli etkilerine nasıl tepki vereceği konusunda belirsizliğin devam ettiğini gösteriyor. Geriye kalan soru, Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşının küresel ekonomiye olan uzun vadeli etkilerinin ne olacağı.

Avrupa Birliği’nin Çin ile olan ilişkilerde ise daha diplomatik bir yaklaşım sergilediği görülüyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Çin’in ABD’nin gümrük tarifeleri konusunda müzakere yolunu tercih etmesi gerektiğini belirtti ve gerginliğin daha da artmasının engellenmesi gerektiğini vurguladı. Avrupa, ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşının, küresel ekonomiye ciddi zararlar verebileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu da AB’nin, gerginliği azaltarak ticaretin daha sağlıklı bir zemin üzerinde devam etmesini istemesiyle örtüşüyor.

Trump’ın açıklamaları ve Çin ile ABD arasındaki gümrük tarifeleri arasındaki belirsizlik, dünya ekonomisindeki dengeleri etkileyebilir. Ticaret savaşı devam ederken, Çin ile yapılacak müzakereler ve sonuçları, yalnızca ABD’yi değil, küresel piyasaları da derinden etkileyecek gibi görünüyor. Bu gelişmelerin önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği, ekonomik istikrar açısından kritik bir öneme sahip.